SANA TANRI ACIYACAK BİLİYORUM
Kırılacaksa kanadı Gül’ün
Bahçıvan ne eylesin Susmayacaksa ağıdı bülbülün Duyan kulak neylesin Bir bunaltı çağında Sıkarak göğsünü bulutların Akşamın yorgunluğuna Uçuk kaçık düşünceler sekmesinde Bir hüzün var Yıkılır toprağın nemine karışan Göğsünü sıkan akşam görmeleri Bir avuç dolusu Bahara kızgın akrep sürüsünde zehir Çekilemeyen ızdıraplara yok hükmü göğsün Sensizliğe karışık bir veda Yıkılır belki Ama tutmayacağım artık İmanı bunu bekler bir kulun Herşeyin Allah’tan olduğuna Sarımtırak iç bunaltılarına Dökülmüyor ya kelimeler Derdi yüklenmiş şair Söyle ne yapsın Uzadıkça uzayan İçi kanayan şarkıları Hangi dertli tükürebilir boğazından Alnına yazılmış acının Kalemi silinmezse Elinde silgisi olsa da Derdin hizmetkârı ne yapsın Herşeye rağmen İnanmak istiyorum Bitecek bir gün Bitecek bir gün bu başı boş acılar Dinecek ruhumu ektiğim toprağın çilesi Kıyameti kopacak acının da Sinecek göğsünde bir gün Bunca ızdıraba sabrın Sönecek bir gün Mavi dumanlar tüttüren bu kor alev Sana Tanrı acıyacak biliyorum Yeter diyecek Kuyuların dibinde bitti çilen Kardeş sancın ruhunun sancısı kadın Düştüğün bu dört duvar Yıkık şehrin Yoksul insanlığın Yorumu ağır rüyaların Acıyacak sana Tanrı Sürüldüğün topraklara padişah ol diye Kovulmuş İbrahim kaçkın Musa Evinden taşlanarak kovulan Muhammed Balığın karnında ki yunus Ve sen Ey onca sınavın ağlayanı Çokça ağladın Öyle ki acıdı sana Tanrın Acıdı sana melekler Gök kubbe İncitmekten ar ettiğin toprak Korkunç akşamların bittiler Çokça yürüdüğün bitmeyen yollar acıdı Bitti ödemen gereken diyetin Seni boğmaya gelen Su çekildi kumsalına Nuh un gemisine bir yer verildi sana Çokça kırılmış yanların Soldurdu güneşi Güne çalan geceler acıdılar sana Bitti tükenmek bilmeyen ızdırabın Acıdı sana Tanrı Ne olur dinlendir artık ruhunu Boşluğun yokluğuna Salarak nefesindeki son çırpınışı Bırak kendini Tanrına Çünkü Bugün bitti acıların |