VEDA BİLDİREN CÜMLENİN KOŞUL ÖĞESİ
VEDA BİLDİREN CÜMLENİN KOŞUL ÖĞESİ
Veda bildiren cümlenin koşul öğeliği usanç yaratan ruhumun abece’sinin birinci cümlesi: “dönemezsem beni affet” zamanından kalan ebediyen bitmeyecek sonsuz zaman acıları tanrının önceden kararlaştırdığı ölüm zamanımı öne alır mı bilmem. Fakat eflatuni efsane düşüncelerin güneşli bir günde güney yarım kürede bir ülkede vurulduğu zamandan beri son prometheus’un dönüşünü bekleyen reankarnatik insanlık gibi aslında ben de ölüyüm. Ruhum artık pasif korunmada pasaparola edilmiş hayatlar arasında bu umutsuz halimle zararlı bir böcek gibi dolaşıyorum iyilik tarlasında iyiliklerin kapansız zararlısı kötülüklerin kapıkulu yararlısı olduğum zamanda… Yolsuzluğun kapatma malları kanatsız martılar kendilerini çok ucuza sattılar zaten tüm kutsallara fırlattıkları hain bakışlarıyla zevk için avlanmadıklarını anlatmaktaydılar Kendini nimetten sayan fasulyeler tenin sınırlarını genişletmek uğruna kalplerinin yetkilerini elinden alan aklın çarpıtılmış düzeni faşist sevda ile inanırlığın zorlanan sınırlarında incelikten yoksun bıyıklı yoksullarla kapalı kalpli ayrılık acılı gizli sırlı ruh dünyalarının otsu bir hayat gibi rüzgarda bir o yana bir bu yana eğilerek savrulup yürek yengisi fay kırıkları yaratıp aşkın harp zengini bayram çocuklarını gün gülleriyle karşıladılar, başı boş yaşamın boşlukta sallanan prometheuslarına deli gömleği giydirip tarihin emrinde ki talihin kucağına attılar… ama biz farkında değiliz hala çağımız prometheuslar çağı değil ve artık yok prometheuslar ya da hepimiz birer prometheusuz ve pandoranın kutusunda değil artık umut yanı başımızda ve bizi bekliyor ebedi uykumuzdan önce kuş uykumuzda. |