Sevmek seni; ölmeyi arzular gibi...
Sevmek seni;
Pas tutmuş bir usturanın ucunda Ş’ah damarının En can alıcı noktasında gezine gezine Aşka, aşık bir Anka kuşu edasıyla Elzem bir davete icabet edercesine Sesinin, tellerine tünemek Sevmek seni; Meydanlarda, İllegal sloganlar atarak Zaman aşımına uğramış tüm suçları da yanına alarak Korkusuzca haykırmak adını. Dava bir, Adın, iki kat mukaddes. Sen deniz kenarlarında martılarla birlikte şarkılarını söylerken. Dağlardan Şehrazat ıslıklar eşliğinde Kartallar uçurmak şehrine. Eşkıyası olmak ve zanlısı Sûlhe müptela, O, Aşk-ı Mabed’inin Sevmek seni; Asi bir kan gibi fışkırmak damarda Bir savaşın ortasında kalıp Seçmemek güçlüyü .! Taraf tutmak yalnız Aşk’a .! Yol olmak Yol bulmak Yolları tükenen, tüm seferilere. Ahh ki Kaybetmek önce seni Ve sonra yeniden bulmak En umulmadık En u(mutsuz) anda. Sevmek seni; Bir k(ağıt) kesiği derinliğinde Öyle ince ince Öyle Nazende İşte Cennet Ve Cehennem Yanmak ve Serin Ve işte Cemâlin İkisi de, sensin .! Sevmek seni; Ha İntihar Ha Ecel Ne fark eder .! Her halükarda; Ölmeyi arzulamak gibi .! . . . Ruhu Azade |