Nihai Ateş
Kalbimin ucunda tutuştu nihai ateş
Bir ömür kaçtığının Yakasında takılı yaka çiçeği olduğunu Nereden bilebilir ki insan. Ben de ruhumun kıyılarında g’ezinirken Gırtlağıma dayanan Küflü bir hançerden aldım ilkin dersimi. "Canı çıkar da insanın huyu çıkmaz" derdi annem Ayak diremek gibi bir huyum vardı nitekim Takatimce, D i r e n d i m. Ve fakat; Henüz b’eşikte kertilen kaderimin üzerinde Süveydama karılmış p’ak bir iz vardı. Her ağladığımda kundağıma teğellenen Kutlu bir ses vardı ötelerden gelen. Ve her kanadığımda Sabrı telkin eyleyen bir nidam Duam bildim D i l e n d i m. Eyy talibinde habib umduğum Kader-i Mutlak Eyy kederinde dahi hisse aradığım Nasib-i Muğlak Yıllar yılıdır Acı içinde kıvranan sesimin yankısından Bıkıp usanmadın mı. Uslanmayan sensizliğimin Had hudut bilmez sevlerimin Yaban coğrafyalarda gezinen ayaklarına Vurduğu prangalar Bu sürgüne kâfi gelmedi mi. Nefti bir rüyaya hürmeten Ellerine kenetlediğim parmaklarımdan Sızım sızım sızan teri Alnına bereket G’özüne mil diyerek çekmenin Vakti hasıl olmadı mı Anla ki Kör bir bıçaktım B i l e n d i m Yetmedi mi Şiir şiir ateşe verdiğimiz düşlerimizi Tükenmedi mi hasretin b’izsiz diviti Yakamıza yapışan hasetin Soluğundan cerahat fışkıran ahh’ların Miadı dolmadı mı Yakı diye sırtımıza vurulan Bu firak kamburunu Köklü bir nasır gibi Söküp atmak zamanı gelmedi mi Bil ki T ü k e n d i m Emr-i hak vaki olmadan Merhametli bir rüzgârı Çağırmalıyız şimdi tüm inancımızla. Yelkenlerimizi O uzak diyarlara taşıyacak Bir yol bulmalıyız. Tuz bastığımız yaraları Gülüşlerimizin gergin iplerine asıp Güneşi kıskandıran gözlerimizle kurutmalıyız. Demir atmalıyız Acının dingin sahillerine. Kadere berdel Aşka kurban mı gerek Haydi recm et T e s l i m i m Say ki G’özünün F e r i y i m Say ki S’özümün D i y e t i y i m . . . Ruhu Azade |