19
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1476
Okunma

Küçücük bir odanın
Sobasında ısıtıyorduk biz
Hayatı eskiden..
Tanıdık tanımadık
Kim gelse ısınırdı
Odanın küçüklüğünden..
Nefes alsan duyulur,
Sır gizlesen bilinirdi
Ve kimse ayrı kalamazdı
Kimseden..
Gülsen gülünür
Ağlasan görülürdü
Bilinirdi bir başına yüklendiğin yük
Çünkü
Ağlayamazdın gizliden..
Küçücük odalara büyük
Düşler sığdırmayı
O zamandan bilirim ben..
O zamandan bilirim
Küçücük dünyamın
Dışına çıkabileceğim
Tek yolun
Pencereler olduğunu
Dışarda kar
İçerde har
Camda tavşanlar
Altmışikiden..
Annemi
Babamı
Kardeşimi
Alıp arkama
O altmışikilerin içinden
Çıkar gelirdim
Yanına
Katıp yüzüme
Evden getirdiğim
Bir parça
Tebessümden..
Sanırdım ki
Dünyan
O altmışikilerden
Görüldüğü kadar net..
Sanırdım ki
Gelişime duyduğun;
Minnet..
O kadar sıcakken içerisi
O kadar ısınmışken ben
Ve o kadar berrakken
Tavşanlar
Nasıl gelirdim
Seni
Görmezden..
Ah annem..
Öğretmedin bana
Ayakları üstünde durmaya çalışanların
Kışın
Dışarda bıraktığını
Kalplerini
Neden?!!
Göremedim bak
Onun beni sevmediğini
Onca kışın ayazını
Isıtmaya
Çalışırken..