TURAN’IN BAŞBUĞU ALPARSLAN TÜRKEŞ (akrostiş ağıt) A llah’a kavuştu “Seksenlik Çınar” ! L iyâkat, hareket en büyük gücü... P eşinde milyonlar,Turan’da yas var; A rdında eserle... Ölmez ülkücü.
R uhlara sindirdi her an anlattı , S evdası Üç Hilal, “Dokuz Işığı”... L efkoşe güneşi, Başkent’te battı ; A ltay’dan Tuna’ya Türk’ün aşığı.
N izâm-ı Âlem’ di “ kızıl elma ” sı , T ürk-İslam davası; Kur”an’dı rehber. Ü lkücü gençliğe suçlu damgası ! R uhları kanattı “ taş medrese” ler.
K arlı Doksan Yedi “Yaslı Dört Nisan !”, E ller bozkurt olmuş... ağlar gök ve yer! Ş anına yakışan... üç milyon insan ; E bedî mekâna “BAŞBUĞ” defneder ! Başkent Şairi Ahmet Turanoğlu
Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
A llah’a kavuştu “Seksenlik Çınar” ! L iyâkat, hareket en büyük gücü... P eşinde milyonlar, Turan’da yas var ; A rdında eserle... Ölmez ülkücü.
R uhlara sindirdi her an anlattı , S evdası Üç Hilal, “Dokuz Işığı”... L efkoşe güneşi, Başkent’te battı ; A ltay’dan Tuna’ya Türk’ün aşığı.
N izâm-ı Âlem’ di “ kızıl elma ” sı , T ürk-İslam davası; Kur”an’dı rehber. Ü lkücü gençliğe suçlu damgası ! R uhları kanattı “ taş medrese” ler.
K arlı Doksan Yedi “ yaslı Dört Nisan !” , E ller bozkurt olmuş... ağlar gök ve yer ! Ş anına yakışan... üç milyon insan ; E bedî mekâna “BAŞBUĞ” defneder !
UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ.....şiire gelince artık akrostiş gerçekten sizin için öyle kolay ki bu işte uzman olduğunuzu bilmeyen kalmadı sanırım yine klasınıza yakışır güzellikte bir şiir helede Sn Alpaslan Türkeş'e yazılmış olması da ayrı güzel kutlarım hocam yine harika olmuş
Kardeşim; kimse bizim Türklüğümüzü elimizden almıyor.Amaç cumhuriyetin başından beri İslam yerine Türklüğü ikame etmek. Lütfen gerçekleri görün. Ben Türk Milleti İslamın bayraktarıdır, diyorum. Açıkçası biz Attila değil, Fatih'iz diyorum. Bakın Attila İslam değildi, Macar oldu.
Sevgili şair kardeşim,değerli öğretmen arkadaşım her türlü eleştiriye ve öneriye açık bir insanım.Ancak bilgisiz fikir sahibi görünümlü laf cambazlığına hayır.Tarih bilmeden devlet - millet siyaseti konuşmak abdestsiz namaz kılmaya benzer.Attila müslüman olmadığı için dediğin zaman konuşulacak her şey sona ermiştir.İslamiyet Hz. Muhammed'in (S.A.V.) ahirete irtihaliyle 632 yılında 23 senede emir ve nehiylerini tamamladı.Halbuki Attila 453 yılında öldü.Mezarından kalkıp da müslüman olacaktı.Attila'nın büyüklüğü Dünyayı Roma köleliğinden kurtarmasıdır.Anlayana sivrisinek saz;anlamayana davul zurna az.Oku biraz !!!
Sevgili şair kardeşim,değerli öğretmen arkadaşım her türlü eleştiriye ve öneriye açık bir insanım.Ancak bilgisiz fikir sahibi görünümlü laf cambazlığına hayır.Tarih bilmeden devlet - millet siyaseti konuşmak abdestsiz namaz kılmaya benzer.Attila müslüman olmadığı için dediğin zaman konuşulacak her şey sona ermiştir.İslamiyet Hz. Muhammed'in (S.A.V.) ahirete irtihaliyle 632 yılında 23 senede emir ve nehiylerini tamamladı.Halbuki Attila 453 yılında öldü.Mezarından kalkıp da müslüman olacaktı.Attila'nın büyüklüğü Dünyayı Roma köleliğinden kurtarmasıdır.Anlayana sivrisinek saz;anlamayana davul zurna az.Oku biraz !!!
Değerli kardeşim, zâten şu sıralar değişik sitelerde Kürdistan lafları çoğalmaya başladı. Bence İslamlık fikri doğrultusunda gitmeliyiz. Siz Türklük diyorsunuz, diğerleri Kürtlük diyor. Onlarla en etkili olarak İslam diyerek mücadele edebiliriz.T.C. zâten adı üstündedir. Devletimizin İslam üzre olmasında çok büyük yararlar vardır. Kaba bir Türkçülük bize her hâl ü kârda kaybettirir. Amerika ve Batı ve de İsrail Türklüğümüze değil, İslamlığımıza niçin düşmandır? Hâlâ anlamıyor musunuz? Irkçılık onların ekmeğine yağ sürer. Aslında yok birbirimizden farkımız; ama ifadelerimiz farklı gibi. Saygılar sunuyorum.
BEN DE SİZE BUNU ANLATMAYA ÇALIŞIYORUM.AMERİKA TÜRK MEMLEKETİNDE TÜRK'ÜM DEMEYİ BİLE BU BAHANELERLE YASAKLAYACAKTIR.TÜRK DEVLETİ OLMADAN İSLAMI NASIL YAŞAYACAKSIN ÇOK MERAK EDİYORUM ? OSMANLIYA DA TÜRK'ÜM DEMEYİ YASAKLATTILAR DA NE OLDU.BUGÜN YERİNDE YELLER ESİYOR.
BEN DE SİZE BUNU ANLATMAYA ÇALIŞIYORUM.AMERİKA TÜRK MEMLEKETİNDE TÜRK'ÜM DEMEYİ BİLE BU BAHANELERLE YASAKLAYACAKTIR.TÜRK DEVLETİ OLMADAN İSLAMI NASIL YAŞAYACAKSIN ÇOK MERAK EDİYORUM ? OSMANLIYA DA TÜRK'ÜM DEMEYİ YASAKLATTILAR DA NE OLDU.BUGÜN YERİNDE YELLER ESİYOR.
SAYIN " Ö.Ç.M. " RUMUZLU KARDEŞİMİN DİLEKLERİNE KATILIRKEN AYSBERGİN ALTINA BAKMASI DİLEĞİYLE ************************************************************************************************************************************ TÜRKİYE'NİN KENDİSİNİ KORUMA ADINA " NATO" YA HER NE PAHASINA OLURSA OLSUN GİRMESİYLE BAŞLAYAN ABD VESAYETİ, 1952'DEN GÜNÜMÜZE KADAR 60 İHTİLALİ-71 MUHTIRASI-80 İHTİLALİ-28 ŞUBAT SÜRECİ-PKK.HİZBULLAH YAPILANMASI-ERGENEKON VE SUSURLUK FACİALARI AYSBERGİN SU YÜZÜNDEKİ FELAKETLERİ OLMAK ÜZERE AKLIMIZIN ALMAYACAĞI DAHA NİCE CENDEREYİ BARINDIRMAKTADIR. " B.O.P. " 11 EYLÜL SONRASI ORTA DOĞUYU BÖL-PARÇALA - YÖNET TAKDİĞİNİN EN ÖNEMLİ TAZYİKİDİR.TAM BAĞIMSIZLIK OLMADAN SAFLARIN NETLEŞMEYECEĞİ AŞİKARDIR. ===============================================================================================
Tarihte "gel Kore'ye gir NATO'ya" süreci
NATO, önce Türkiye'nin iki başvurusunu geri çevirdi. Türkiye Kore'ye asker gönderme kararından 5 gün sonra 3. başvurusunu yaptı ve NATO'ya girebildi ABD öncülüğünde Batı Bloku ülkelerince oluşturulan NATO, 4 Nisan 1949'da kurulmuş ve Türkiye fazla beklemeden haziran ayında üyelik başvurusunda bulunmuştu. Ne var ki bu başvuru olumlu karşılanmayacak, Eylül 1950'de ikinci başvuru da onaylanmayacaktı. 21 Eylül 1951'de NATO, Türkiye'yi Yunanistan ile birlikte çağırmış ve gerekçe olarak Akdeniz güvenliğini göstermişti. NATO'nun bu kararında öncelikle Rusya'nın sert politikası kadar, Tükiye'nin Kore Savaşı'na katılması da büyük rol oynamıştı.
Türkiye, 25 Temmuz'da Güney Kore'nin yanında yer almak için Kore'ye asker gönderme kararı almış 5 gün sonra da NATO'ya giriş başvurusunda bulunmuştu. NATO'ya girmenin Kore'ye asker göndermekle daha kolaylaşacağı düşüncesi bazı çevrelerde sık sık telaffuz edilecekti. 721 şehit, 2147 yaralı, 234 esir ve 175 kayıp Birleşmiş Milletler gücünün en ağır zayiatı olmuş ve Türkiye NATO ve dünya barışı için büyük bir bedel ödemişti.
İKTİDAR VE MUHALEFET 20-24 Eylül 1951 tarihleri arasında Ottova'da toplanan Kuzey Atlantik Paktı Konseyi'ne dahil olan 12 devlet temsilcileri, Türkiye'nin üye olması için tavsiye eden kararı, ittifakla tasdik etmişlerdi. Ardından ilgili devletlerin parlamentoları tarafından karar tasdik edilecek ve Türkiye Atlantik Paktı üyesi olacaktı. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Türkiye'nin üyeliğini büyük bir memnuniyetle karşıladığını belirtecek ve şu açıklamayı yapacaktı: "Bu müspet gelişme, hükümetimizin takip etmekte olduğu ve milli bir politika olarak umumi efkarımız ve kuvvetle desteklemektedir. Sonuca barışçı ve azimli siyasetin tabii bir neticesi olarak bakmak doğru olur." Muhalefetin görüşünü ise İsmet İnönü şöyle belirtiyordu: "Bundan sonra dünya sulhu bakımından vazifelerimiz de artmış bulunuyor. Eşit haklarla, milletimizin kendisine teveccüh edecek vazifeyi en iyi şekilde ifa edeceğine şüphe yoktur." Sovyet Rusya, Türkiye'nin NATO'ya girişini "ülkelerin çembere alınması" şeklinde yorumlamış ve bir protesto notası göndermişti. Notada şu iddialar yer almıştı: "NATO, savunma değil, saldırma amaçlı bir teşkilattır. Atlantik Okyanusu ile hiçbir bağlantısı olmayan Türkiye'nin Atlantik Bloku'na katılmaya daveti, emperyalist devletlerin Sovyet Rusya sınırlarına tecavüzkar amaçlarla askeri cephenin kurulması için Türk topraklarını kullanmak istemesinden başka bir anlama gelmez." 3 Kasım 1951 tarihini taşıyan Rusya'nın notasına Türkiye 12 Kasım'da cevap veriyordu: "Saldırganlık iddiası Türk politikasının dürüstlüğüne bir harekettir. Sovyet Rusya hükümeti, kendi durumunu ve tutumunu samimiyetle incelerse, Türkiye'nin kendi güvenliğini temin konusunda kaygıya düşecek gerçek sebeplerin bulunduğunu kabul edecektir. Türkiye'- nin milli savunmasını ve toprak bütünlüğünü tehdit eden isteklerle karşı karşıya bulunduğu unutulmamalıdır."
TÜRKİYE KORUMA ALTINDA Türkiye'nin Kuzey Atlantik Paktı Müdafaa Teşkilatı'na katılmasına ilişkin karar 17 Şubat 1952 tarihinde resmen yürürlüğe giriyordu. Buna göre NATO Tükiye'nin güvenliğini garantileyen kararı açıklamıştı. 1- Taraflardan birinin Avrupa ve Kuzey Amerika'daki ülkesine, yahut Fransa'nın Cezayir vilayetlerine, Türkiye ülkesine, yahut Kuzey Atlantik Paktı ülkesine, ayrıca kuzeyde yer alan ve taraflardan her birinin hakkına tabi bulanan adalar. 2- Taraflardan herhangi birinin iş ve ülkelerde veya bölgeler üzerinde, yahut Avrupa'nın antlaşma yürürlüğe girdiği tarihte taraflardan herhangi birinin işgal kuvvetlerinin konaklamış olduğu diğer herhangi bir bölgesinde veya Akdeniz'de veya Kuzey Atlantik bölgesindeki kuvvetlerine, gemilerine veya uçaklarına yapılan bir silahlı tecavüz, 3- Taraflardan birine veya bir kaçına yapılmış bir silahlı tecavüz addedilip 5'inci maddenin tatbikini icab ettirecektir.
ULUSAL ESER TBMM Türkiye'nin NATO'ya üyeliğini 18 Şubat oturumunda aldığı kararla onaylamıştı. 404 milletvekilinin kabul oyu kullandığı oturumda ana muhalefet partisi CHP "Bu eser ulusal politikanın sağladığı ulusal bir eserdir." Diyerek hükümeti kutlamıştı. CHP adına konuşan Faik Ahmet Barutçu da şu konuşmayı yapmıştı: "Bununla demokrasi prensipleri üzerine kurulu hürriyet ve meşru müdafaa safında hükümetler arasındaki yerini çoktan beri almış bulunan Türkiye'nin durumu yeni bir teyidini bulmuştur."
60 İhtilalinde Türkeş önemli rol oynamadı mı? Milletin tercihini yere serenlerin içinde değil miydi? Ziya Gökalp'in kendisi bir Kürt olduğu hâlde Türkçülüğün Esasları'nı yazmadı mı? Amacı Türk Milletini İslam yolundan ırkçılık yoluna sevk etmekti.M.Akif Ersoy da bir Arnavut idi; ama hiçbir zaman Arnavut ırkçılığı yapmadı, yapanlara karşı durdu. Ben de Türk'üm; ama önce İslam'ım ve İslamlığımla gurur duyarım. Allah bizleri değişik kavimlere ayırdığını Kur'an'da belirtmiş ve hiçbir kavmin üstünlüğünden bahsetmemiş. Son söz ise şudur: Türk milleti kıyâmete dek İslam'ın bayraktarlığını yapacaktır, bizler de birer bayraktar olacağız. Aklımızı başımıza alalım.
Kıymetli meslektaşım.Siyaset literatüründe çok değer verdiğim bir prensip vardır. Küçük beyinler şahısları ; orta beyinler olayları ; büyük beyinler sistemleri tartışırlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan Yardımcılığını yapmış ve siyaseti doğru ya da yanlış sadece devlet adamlığı gayesiyle ifa etmiş ve Allah'ın rahmetine kavuşmuş Hacı Alparslan TÜRKEŞ'e tahammülsüzlüğe tahammül edemiyorum.O da bu yurdun insanı olarak hata da yapmıştır yanlış da yapmıştır.Ama Türk gençliğine "Ne Amerika ne Rusya ne Çin ; Her şey Türk'e göre Türk için" düsturunu aşılamıştır.Size ve sizin gibi düşünenlere " YETMİŞ YIL - YİTMİŞ YIL " şiirimi okumanızı müsadenizle tavsiye ediyorum.
Kıymetli meslektaşım.Siyaset literatüründe çok değer verdiğim bir prensip vardır. Küçük beyinler şahısları ; orta beyinler olayları ; büyük beyinler sistemleri tartışırlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan Yardımcılığını yapmış ve siyaseti doğru ya da yanlış sadece devlet adamlığı gayesiyle ifa etmiş ve Allah'ın rahmetine kavuşmuş Hacı Alparslan TÜRKEŞ'e tahammülsüzlüğe tahammül edemiyorum.O da bu yurdun insanı olarak hata da yapmıştır yanlış da yapmıştır.Ama Türk gençliğine "Ne Amerika ne Rusya ne Çin ; Her şey Türk'e göre Türk için" düsturunu aşılamıştır.Size ve sizin gibi düşünenlere " YETMİŞ YIL - YİTMİŞ YIL " şiirimi okumanızı müsadenizle tavsiye ediyorum.
Olaya siyasi olarak bakmıyorum siyasetle pek ilgilenmem liderlik vasfını isteyen herkes taşıyamaz o doğuştan ve kişinin yeteneğine ışığına ve düşünceleri aklı beyni düzgün çalışmasına bağlı hak adaleti gözeten özel kişilere mahsustur herkesin görüşüne göre iyi liderler vardır mutlaka benim düşüncem en büyük lider yalnız Türkiye de değil Dünya ya adını duyurmuş Mustafa Kemal Atatürk tür birde ayrıcalığı olan Başbuğumuzdur daha 11 yaşındayken siyahbeyaz tv leri izlerken başladı ona olan sevgim ben bu iki büyük değerli insanın yerine kimseyi koyamıyorum Allah rahmet eylesin ruhları şad olsun Yürekten kutlarım hocam bu anlamlı şiirin için selamlarımla
Allah cc rahmet eylesin. Uzun yıllar inandığı fikirleri uğruna mücadelesini sürdüren kişi için elbette şiir yazılır. Ve yazan da kutlanır. Tebrik ederim.
Allah rahmet eylesin ne de olsa türk siyasetçilerinden biri her ne kadar fikrim tam uyuşmasa da saygıya şayan bir kişilik akrostiji de sevdim bir insan her ne kadar iyi ya da kötü adına şiir yazdırabiliyorsa saygıyı hak etmiştir
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.