Doğru aşık dile katmazdı Yalan
aşıkın günlünde sevda sağ oldu
Artar derdi düşer ömrüne talan
dağı taşı gezer sevdasın buldu

Kerem sevdi sazı aldı eline
Aslı zülfün tel tel saldı beline
Sürdü yüzün getti Keşiş iline
yetmedi murada hasrette öldü

Garip gezdi bütün Irakı Şamı
Senem için yapsın sarayı damı
Yedi yıl geçirti garip ayami
gürbetlikten döndü vatana geldi

Mecnün aşık oldu bülbül kim öter
sevgili Leyla’dı elinden tutar
Sevdaları gökde yıldızdı biter
kıyemete gibi adları kaldı

Kanber adı Kanber düzendi sözü
Arzu nazli yarı karadır gözü
Gönül seven sultan aynadı yüzü
cennete kavışır yarını aldı

Frhad açtı dilin aşkın söyledi
Şirin oldu nasip aşkın dilidi
Bilemedim derdindan aşkı böyledi
Kelen aşıklere muhebbet saldı

İsmail dolandı saraya geldi
Züre damda durur selamı aldı
Saz çaldı söyledi hâyala daldı
yetişti murada yüzleri güldü

Cercisi aşk için atılar suya
nazlısı Nergüzdü yollandı köye
Gönderdi mektuplar selamın doya
yarın gözü yolda gelemedi noldi

Yusuf mısra vardı kul kim satıldı
Zeliha’nın aşkı iyle yayıldı
Aşk için zındana kendi atıldı
Tutu onun elin haktandı bildi

BABAOĞLU aşık yetmez muraza
gönül düzenliğe ister icaza
Coştu candan elin uzadır saza
söz söyler çağırır sazını çaldı




Casim Babaoğlu
IRAK – TELAFER