Allah bir insanla ya vahiyle veya perde arkasından konuşur.
Yahut ona kendi izniyle dilediğini vahyedecek bir elçi gönderir. Doğrusu O, çok yücedir, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. (8)
De ki: “Ey günah işleyerek kendilerine yazık eden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümîdinizi kesmeyin!
Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” (1)
O Allah, günahları bağışlayan, tevbeleri kabul eden, cezalandırması şiddetli, bununla birlikte lutuf ve ihsânı çok geniş olandır.
O’ndan başka ilâh yoktur. Dönüş yalnız O’nadır.(2)
De ki: “Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne de az şükrediyorsunuz?” (20)
De ki: “Onun bilgisi, sadece Allah katındadır. Ben ise apaçık bir uyarıcıyım!” (21)
De ki: “Allah beni ve beraberimdeki mü’minleri helâk etse veya bize merhamet etse, bu O’nun bileceği bir iştir.
Peki, söyler misiniz bana, ya kâfirleri can yakıcı azaptan kim kurtaracak?” (22)
De ki: “O Rahmân’dır; O’na inandık ve yalnız O’na güvenip dayandık.
Bu sebeple, kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında siz de öğreneceksiniz!” (23)
Kim sâlih amel işlerse kendi iyiliğinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi zararınadır. Yoksa Rabbin kullarına kesinlikle zulmetmez. (4)
İşte Allah, iman edip sâlih ameller işleyen kullarına bu başarı ve kazancı müjdelemektedir.
Rasûlüm! De ki: “Tebliğime karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum.
Sizden tek isteğim, akrabaya saygı ve sevgi gösterip insanlar arasındaki kardeşlik ve dostluk ilişkilerini gözetmenizdir.”
Unutmayın ki, kim güzel bir iş yaparsa, onu daha güzel işler yapmaya yönlendirir, yaptığı güzelliklerin sevabını da fazlasıyla veririz.
Muhakkak ki Allah, çok bağışlayandır, her güzel iş ve davranışın karşılığını bol bol verendir. (5)
O, iman edip sâlih ameller yapanların dualarına cevap verir.
Hatta lutf u keremiyle onlara mükâfatlarını daha da artıracaktır.
“Çünkü biz daha önce yalnız O’na kulluk eder, yalnız O’na yalvarırdık.
Gerçekten O, evet O, lutf u ihsânı bol olandır, sonsuz merhamet sahibidir.” (13)
O iyilik yapanlar ki, ufak tefek kusurlar dışında büyük günahlardan ve yine büyük günah olan çirkin ve hayâsız işlerden sakınırlar.
Şüphesiz Rabbinin bağışlaması çok geniştir. Sizi topraktan yarattığı zamanki hâlinizi de, annelerinizin karınlarında cenin olarak bulunuşunuzu da en iyi bilen O’dur.
Şu halde nefislerinizi temize çıkarmayın, kendinizi hatasız görmeyin.
Çünkü O, kimin Rabbine derin bir saygı duyup günahlardan titizlikle kaçındığını da çok iyi bilir. (14)
Kim Allah’a güzel bir borç verecek olursa, Allah onu, veren için kat kat artırır. Ayrıca onun için bol, pek değerli ve hiç eksilmeyecek bir mükâfat vardır. (15)
İçinizden “sen bana annemin sırtı gibisin” diyerek hanımlarına zıhâr yapanlar bilsinler ki, o kadınlar onların anneleri değildir.
Onların anneleri, ancak kendilerini doğurmuş olan kadınlardır.
Gerçekte onlar, bu sözleriyle çok çirkin ve gerçek dışı bir söz söylemiş oluyorlar. Bununla birlikte Allah, elbette çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. (16)
* Kâfirlere gelince, onları cehennemde pek şiddetli bir azap beklemektedir. (6)
İnkâra saplanıp kâfir olarak ölenlere, cehennemde azap içinde birbirlerine lânetler yağdırırken şöyle seslenilecek:
“Allah’ın size olan gazabı, sizin kendinize ve birbirinize duyduğunuz öfkeden çok daha şiddetlidir.
Zira siz vaktiyle imana çağrılıyor, fakat bile bile gerçeği inkâr ediyordunuz.” (3)
Allah kimi şaşırtır ve saptırırsa, artık onu koruyup doğru yola iletecek bir dostu olmaz.
Böyle zâlimlerin, azapla karşılaştıklarında: “Eyvâh! Dünyaya geri dönmenin bir yolu yok mu acaba?” diye feryat ettiklerini göreceksin. (7)
Biz seni vefat ettirip yanımıza alsak bile, hiç şüphesiz onlara hak ettikleri cezayı yine veririz. (9)
Yahut onlara va‘dettiğimiz azabı sen hayatta iken kendilerine tattırırız da, onu sana da gösteririz.
Çünkü biz, onlara dilediğimizi yapacak güçteyiz. (10)
Onlar Peygambere düşmanlığa kesin olarak karar verdilerse, biz de onların hilelerini başlarına geçirip kendilerini cezalandırmaya elbette kesin kararlıyız. (11)
Onlar inkâra dönünce, o büyük ve karşı konulamaz çarpışla onları amansız bir şekilde yakalayacağımız gün, onlardan kesinlikle intikamımızı almış oluruz. (12)
Yedi kat göğü birbiriyle uyum içinde tabaka tabaka yaratan O’dur.
Rahmân’ın yaratmasında hiçbir düzensizlik göremezsin.
Haydi, çevir gözünü de bak, bir kusur, bir çatlaklık görebilecek misin? (17)
Sonra şöyle hayıflanırlar: “Eğer uyarılara kulak vermiş veya aklımızı kullanıp gerçekler üzerinde düşünmüş olsaydık, şimdi şu çılgın alevli ateşin yoldaşları arasında bulunmazdık!” (18)
Size Rahmân’dan başka yardım edip sizi O’nun azabından kurtaracak ordunuz hangisi?
Doğrusu kâfirler, büyük bir yanılgı ve tam bir aldanmışlık içindeler. (19)
Rabbinin yakalaması gerçekten pek şiddetlidir. (24) Yalnız O’dur günahları çokça bağışlayan, kullarını çok seven ve sevilen. (25)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Allah ,günahları çokça bağışlayandır şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Allah ,günahları çokça bağışlayandır şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yüce Kur'an-ı Kerim için meal çalışmanızda Cenab-ı Hak'tan muvaffakiyet diliyorum. Bu hayırlı gayretinizden dolayı ne kadar teşekkür etsek azdır, sağolun varolun, Allah râzı olsun inşallah 🙏 Ramazanı Şerifimiz mübarek olsun, Cenab-ı Hak oruç ve diğer ibadetlerimizi kabul eylesin inşallah 🤲 Sonsuz selam ve dua ile. Allah'a emanet olun.
Dört bir yanım fitne fesat
Ahret uzak yakın olur
Bir anlıktır hesap kitap
Yollarıma su serpersen
Âlemlerde yektasın sen
Çapım budur Rabb'im benim
Habib hatrına affetsen
Allah'a hamdolsun.
Allah Rasulüne salât ve selâm olsun.
Aline ashabına selâm olsun.
Allah razı olsun Üstadım
Çok saygımla Üstadım .
deniz_tayanç1 tarafından 4/13/2023 5:03:15 AM zamanında düzenlenmiştir.