Anam benim!
Annem evde...
İki gözü iki çeşme. Etrafin da, toplanmış tüm sevdikleri. Helva yapmış, sevgisini katarak. Babamın ruhuna gitsin diye... Annem, buğulanan gözyaşlarını elinin tersi ile sildi. Tebessüm ederek, bana döndü. Küçük bir tabakta, bana helvayı verdi. "Bak oğul" dedi. "Helvanın kokusu babamın ruhunu"... "Kendisi ise başsağlığına gelenleri beslesin diye" dedi. Elimden tuttu... Mutfağa götürdü beni. Bıktım!.. Donatmış sofrayı yine sevgisiyle, özenle... Açmış ellerini dua ediyor. Babam için yüce Yaradana.. Sildi tülbenti ile yine buğulanan göz yaşlarını. Döndü bana.. Yutkundu... Sesi titreyerek, bir kaç cümle döküldü ağzından: "Baban iyi insandı." "Taktiri ilahı..." "Evet, gün gelecek." "Biz de gideceğiz." "Biz de onun gibi toprak olacağız." "Bu Dünya fani Dünya." "Evladım!" "Dünya kimseye kalmaz." "Kaldı ki..." Sultan "Süleyman’a kalmadı." "Bize mi kalacak." "Böyle düşünmek iyi geliyor, Bana." "Yoksa dayanılmaz oluyor bu acı bende." Keşke, arada bir ses verse, Babam! Rüzgâr da esse sesini getirse bana.... Şimdi iken ne çok özledim. Dinçer Dayı |
ve değerli Edebiyet Defteri Camiasına sonsuz teşekkürlerimi sunar.
Saygılarla sevgi dolu esenlikler dilerim.
Dinçer Dayı