Çek silahını müziğin ritmine...
sür dedim dört nala atının telkisini
bir uçurum kıyısında soluklanır nefesi kırmadan toprağın yüzünü uç uçabilirsen evveliyattan sesler getirme ini boş olan küheylana acımtırak bir şeyler çal mösyö az alkollü volümü yüksek sancılar doğur, doğurabilirsen masaya hey yabancı sessizlik iyi gitmez boş masada çek bir hüzün karması otur baş köşeye heyyy garson atları yemlemeyi unutma kafam bin süvarili ordu, soluğum yetişmiyor size kurşun geçirmeyen kallavi susları bağlayın, keşmekeşliğin diline hey dostum ağır ol acıyı beş geçiyor zaman erken davranma hislerinde boğulmaya sahi ya kim demişti acıdan ölünmez beslenilir diye neyse ne derde dört nala koşamam ya yine sesleri yükseldi ritmi ayakların, bozuyor düşlerimi zorlu bir çatışmadan kim çıkardı bu cesetleri savaşma seviş dedikleri bu olsa gerek heyyy barmen sustur şu papağanı gecenin yıldızları kaçıyor sıkı tut iplerini göğe salma savaşamam şimdi hey sen evet evet sen sustur şu müziği içimin canı sızmak istiyor, kabuğunu değiştiren zamana... |