BÜYÜK PATLAMA ( BİG-BANG )
Büyük Patlama Teorisi;
Evrenin nasıl başladığına dair açıklama sunan En bilindik teoridir, en basit haliyle, bu teori; Üzerine bastırarak tekrarlıyorum, BU TEORİ; Evrenin küçük bir TEKİLLİK ile başladığını söyler. İşte o TEKİLLİK saniyenin desilyonda biri kadar Bir sürede patlayarak evreni oluşturur. Sonrasında, bugün için tespit edilebildiği kadarıyla, 13 milyar 800 milyon yıldır da şiştiğini ileri sürer… SÜLO’M mırıldandı: 13 milyar 800 milyon yılı nasıl bilmişler? Anlatayım; gözlemlenebilen yıldızların En yaşlısı belirlendi, Atom ve çekirdek fiziği bilgileri ile bu yıldızın; Daha önce; hangi durumlarda, Hangi sürelerle, bulunduğu hesaplandı, Yıldızın büyüklüğünü belirlemek için; Dünya’dan uzaklığı ölçüldü… Bulunan süre, Evrenin yaşı için bir alt sınır belirledi. Başka bir deyişle, evrenin yaşı; Bilinen bu en yaşlı yıldızdan daha büyük olmalıydı… En yaşlı yıldız hangisi? Bugüne kadar ışığı bize ulaşabilen en yaşlı yıldız Avustralya’da kurulu bir gözlem evinin 11 yıllık takibi sonucu bulup, 2013 de açıkladığı; Adı Methuşelah olarak kayıtlara geçen yıldızdır. İlk yıldız kuşaklarından birine ait olduğu düşünülüyor… Bu yıldız, Güneş’imizden yaşça üç kat daha büyüktür. Bize mesafesi altı bin ışık yılıdır. İçerisinde Güneş’tekinden; 10 milyon kat DAHA AZ miktarda, Ağır madenler (!) bulunduğu tespit edildi. Evrenden topu topu bir kaç yüz milyon yıl küçüktür... Aslındaaa; ilk tespitlerde yaşı, Evren’den 800 milyon yıl daha büyük çıktı da; Hesabın yanlışı bulunup, Uluslararası Astronomi Birliğinin Yeniden hesaplamasıyla yaşı küçültüldü... Yarın sabah Hublle Uzay Teleskopu, Methuşaleh’ten daha yaşlı olduğu anlaşılacak Bir başka yıldız bulursa, bütün hesaplar sil baştan, Demiştim ya, bu bir TEORİ... SÜLO’M sormadan; Methuşelah Tevrat’ta Hz. Adem’in Sekizinci kuşak torunu olup, Hz.Nuh’un dedesidir… Dünya’da en uzun yaşayan insandır, tam 969 yıl. 4 bin 800 yıldır yaşadığı tespit edilen bir ağaca da; Onun ömrüne izafeten Methuşelah adı verilmiştir... Büyük Patlamanın olduğu zamanı Hesaplamak için; gerekli olan şey de; Diğer gökadaların bizim gökadamızdan, Uzaklaşma hızlarını belirlemektir… Bu gökadaların bizim gökadamıza olan; Uzaklıkları ile uzaklaşma hızları kıyaslandıktan sonra; Tüm maddenin tek bir noktadan harekete başladığı zaman Yani, Büyük Patlamanın zamanı hesaplanır... Avcının birisi; Tüfeğinden çıkan saçmaların, hedefe ilerlerken, Birbirlerinden uzaklaşarak dağılmalarına benzetmiş, Genişlemesini halen sürdüren galaksilerin hareketlerini... Eh işte, yani, tamam anladım, anladım da; 969 yıl aklıma takıldı, Adem Baba’mız ne kadar yaşamıştı acaba? Hz. Âdem’den Hz. Nuh’a kadar, İlk on dedemizden dokuzu; 777 ila 969 yıl arasında yaşadılar. Hz. Âdem 930 yıl, Hz. Nuh 950 yıl yaşamıştır. Yalnızca biri, yani; Hz. İdris, farklı yaşamaktadır. Ne demek yaşamaktadır? Tevrat’ta geçen adı Hanok’tur, Kendisine 30 sayfalık ilk kitap inmiştir, Tevrat’ta şöyle geçer: “Hanok toplam 365 yıl yaşadı, Tanrı yolunda yürüdü, sonra ortadan kayboldu; Çünkü Tanrı onu yanına almıştı.” Kuran’ın Meryem suresinde de şöyle geçer; “Kitapta İdris’e dair söylediklerimizi de an. Çünkü o, dosdoğru bir peygamberdi. Onu yüce bir yere yükselttik.” 4 üncü kat göğe alındığını yazar Tevrat, Halen cennette yaşamakta olup; İlk elbiseyi biçip, dikip, giyen de; İlk okuyup yazan da odur. Muhtemelen hiç ölmeyen tek kişi olacaktır. Nasıl yani? Hz. İdris cennetten dışarı çıkmıyor, Azrail’in de cennete girme yetkisi yok! Yani Hz. İdris şimdi Binlerce yaşında falan diyorsun, öyle mi? Evet, ben demiyorum kutsal kitaplar diyor. Bir de; O dosdoğru bir peygamberdi demiş, kutsal kitap, Peygamberin eğrisi de olur mu ki? Allah, Hazreti Âdem ve Hazreti Havva’ya dedi ki: Kur’ândan alıntı: “Ey Âdem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi Bol bol yiyin için ama şu ağaca yaklaşmayın.” Onlar ne yaptı, inadına o ağaca yanaşıp Cennetten kovuldular. Torunları olarak biz halâ o suçun Cezasını çekmeye devam ediyoruz şu garip Dünya’da. İyisi mi, sen sus ve sessizce dinle biraz… Biri gökyüzüne çekilen İkisi yeryüzünde yaşayan üç kişi daha var. Hz. İsa gökte, Hızır ve İlyas yerde yaşamaktadır… Malum, dara düşen bağırır yetiş ya Hızııır diye, O da gelir bakar duruma; ne gerekiyorsa, onu yapar. Bunların üçü de kıyamet gününde, Kuran-ı Kerim’in; “Her nefis ölümü tadacaktır!” Hükmüne tabi olacaklar. Hz.İdris’in durumu bizce meçhul. "Ölü tat alabilir mi?" diyor, kadim dostum MEMİOĞLU: Yaşıyorken gördüğün beden ruhun kesiri, Doğuştan ipotekli, Azrail’in esiri. Ruhun tattığı macun huri cennet mesiri, Nefis mutlu uçarken, kalan ceset tesiri! Her çağırana gelir mi Hızır? Ben bir kere çağırdım, taaa 1977 de. Horasan’ın Hızırilyas Köyü’nde Tam 400 metrelik uçurumun tepesinde, “yer çeker“ isimli şiirimde anlattım olayı. Ne Hızır geldiii ne de İlyas. Küsmedim ama bir daha da çağırmadım. BİG-BANG fotoğrafını büyüterek inceleyip, Evrenin yaratılışındaki aşamalarını okuyabilirsiniz. İlerde bu bölümleri biraz detaylı anlatacağım. Süleyman KARAMAN vega4 NOTLAR: 1… GELECEK BÖLÜM (12) ON ÜÇ MİLYAR SEKİZ YÜZ MİLYON YIL 2… İtalik yazılar gizli sesim, SÜLOM’UN konuyu açma çabasıdır. 3… yer çeker vega4 ( Edebiyat Defteri ) |