Damla Damla
kâh bakar, kâh konuşur, kâh gülerdi
ama en çok da gülerdi o güldükçe aralanırdı ölümün sinsi perdesi biraz daha uzaklaşırdı hep korktuğum son ve yaklaşırdı kucakladığım sonsuz bazen de denizden gelen ağaçlar gibiydi gözleri gözlerimle her buluştuğunda kelimeler kifayetsiz kalır, gökyüzü kana bulanır, saçları ömrüme saçılırken ellerim ellerini arardı mavilerle bezeliydi hep hayalimde anlamazdım "nasıl bu kadar o olabilirdi bende" kayboluşunu beklerken gizden gize büyüttüğüm sevgisinin damla damla süzülüp giderdi gönlümden gözlerime... Gökçen |