NESİMÎ GİBİ
NESİMÎ GİBİ
Kaynatıp kurutup soku taşına Yarma buğday gibi koydular beni En çok sevdiklerim geçti başına Tokmakla döverek soydular beni Yanılıp düşmanı dost eylediler Bir olup canıma kast eylediler Yüzülen derimden post eylediler Sırımla dikerek giydiler beni Sinirlerden yaya kiriş yaptılar Gerdiler ok atıp yarış yaptılar Damarları büküp eriş yaptılar Kilim ıstarına ıydılar beni Biri balta aldı biri nacağı Kestiler gövdeden kolu bacağı Daha soğumadan etin sıcağı Tutup ince ince kıydılar beni Getirip bir kağnı odun döktüler Çırayı dayayıp çakmak çaktılar Köyün meydanında tandır yaktılar Sacın üzerine yaydılar beni Ateş her parçamı yaktı kavurdu Kavruldukça biri beni çevirdi Bir tepsiye pişti diye devirdi Lokma lokma yiyip doydular beni Yalvardım yakardım etmeyin dedim Yolunuz yol değil gitmeyin dedim Sonumuz uçurum itmeyin dedim Ne gördüler ne de duydular beni Ne Hallac-ı Mansur ne Nesimi’ydim Mülkî onlar gibi ölesi miydim Seherde bir nefes yel esimiydim Bela bir fırtına saydılar beni Aslan AVŞARBEY (Mülkî) 20.12.2022-Kocaeli |