**EKİM MEVSİMLERİNE ÇOĞALMAK ÇOCUKLARCA **
-tanıdık eski bir görüntüde
isimleri dilimden dökülüp gidiyor sınıflarca- . .. ... “Dünyanın bütün çiçeklerini” mumla gelen bir aydınlıkta biriktiriyorum. sonsuzluğa bir şarkı sürgün dudağım sevgi silerken tüm kötülükleri güneşin yanındadır hep varlığım… uygarlığı taşıyorum doğuda kör bir yazgıya inat dallar kadar uzuyorum kül rengi umutları kar dağından alıp ilk yazda meneviş sesine eş ediyorum vakur bir bilge edası tavrım alınlarından öpüyorum gümüş tenleri yorgun kentler hıncıma hınç katıyor. yazmayı öğrettiğim çocuklarla yüzüm yüz üstü çakılıyor ana dilinde uygarlığı taşıyorum batının ayçiçeği yüzlerine güz yapraklarıyla can evimde bir kasımpatı kurtuluşa yeni hayat yazıyor yitik bir bahçeden.. ölü sular ses vermiyor dirimde “fikri hür vicdanı hür”nesillere kandan süt emiyor yoksul kaplarım insansı değerlerim delik deşik kalıyor.. Anadolu düzünde yeşil ekinlerinden nasıl geçerse güz öyle geçiyorum genç bedenlerden karadeniz’de yeşil dağ akdeniz’de sınırsız mavi yüreğim durmadan,yorulmadan hasatlara uyanıp yüz yıllık uykumda -her yanı Ülkem kokan oğula kıza çoğalıyorum-- 8/Eylül/2008 Dilruba Nuray ERENLER |
-tanıdık eski bir görüntüde
isimleri dilimden dökülüp
gidiyor sınıflarca-
.
..
...
“Dünyanın bütün çiçeklerini”
mumla gelen bir aydınlıkta biriktiriyorum.
sonsuzluğa bir şarkı sürgün dudağım
sevgi silerken tüm kötülükleri
güneşin yanındadır hep varlığım…
Bir an içinde sevgi ve şükranla andığınız;
davetsiz hayalleri, insan yüzlerini ve tüm bunların çabucak yitmelerini çok iyi anlatmış bu bölüm.
Hele de resim.
Selamla.