Takvimler KalırHer güzel insan bir gün muhakkak gider Geriye sadece sararmış resimler kalır Ve her güzel vakit muhakkak bir an son bulur Geriye sadece kuruyan takvimler kalır Çok istersin yel gibi geçen eski günleri Yalnız,yalnızlıkla avutacaksın kendini Nem nem hatıra dolacak sahil köşeleri Farkına varmadan unutacaksın kendini Elbet her gecenin sabahı olmayabilir Fakat gece de yananların ateşi vardır Her ışık senin gözünde parlamayabilir Ama her sabahın mutlak bir güneşi vardır Yelkenler savursun seni çağlar öncesine Belki bir gün senide götürecektir bu düş Sürgünler ülkesine,asırlar öncesine... Zaman merhalesine düşen yüzyıllık çöküş... Bazen ilham aramaya bile gerek yoktur Köşeye atılmış bir takvim yaprağı yeter İnsan olmayana verilecek yürek yoktur Biçare sükut kursağa düşmeseydi eğer |