Ne olur halimi sormayın bana
Yaş ile kurunun arasındayım
Yiyip kemiriyor kurt düşmüş cana
Kemikle derinin arasındayım

Gam ve tasa bu dünyada gördüğüm
Çözem dedim çözülmüyor kördüğüm
Ne öldüğüm belli ne süründüğüm
Dert ile çarenin arasındayım

Güneş her gün doğar, batmak üzere
Şu dünyaya geldik, gitmek üzere
Bir ömür ki, o da bitmek üzere
Son ile yarı’nın arasındayım

Var oldukça cihan, biter mi dertler
Bir yanda kuzular, bir yanda kurtlar
Biri sağdan biri soldan tokatlar
Ufakla irinin arasındayım

Ne cümle, ne kel(i)me, ne heceyim ben
Karanlık, yıldızsız bir geceyim ben
Karmaşık, çözülmez bilmeceyim ben
Cevapla sorunun arasındayım

Ha bugün, ha yarın var mıdır farkı
Feleğin elinde döndürür çarkı
Ha mazi, ha ati ne fark eder ki
Dün ile yarın’ın arasındayım

Boynum kıldan ince, buymuş kaderim
Yine de derim ki hep Allah kerim
Böyle karalanmış hayat defterim
Ak ile karanın arasındayım

Bir yanım dert, çile, hüzün bir yanım
Ok değse böğrüme acımaz canım
Mezarlıktır asıl benim meskenim
Ölüyle dirinin arasındayım

Vedat Yılmaz
Elazığ/ 21.11.2022