“Tartışma giderek hız kazandı:
Tayyip Erdoğan tekrar aday olabilir mi?
Anayasaya bakarsanız olamaz. Çünkü anayasanın koyduğu “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmü hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık.
Peki, anayasada “istisna” hükmü yok mu?
Var. Yani bir insan ikinci defa cumhurbaşkanı seçilmiş olabilir. Ama o ikinci dönemi tamamlamadan TBMM “erken seçim” kararı alır da ona görevini tamamlama olanağı vermezse uygun düşmez diye yasa koyucu bir cemilekârlık (iyilikseverlik) yaparak bir kere daha seçilme hakkı tanımış.
Başka bir yol yok mu?
Yok!
….
Sonuç şu ki Erdoğan tekrar cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorsa halen şansı vardır:
Şubat ayının başına kadar kararını değiştirip seçimin 6 Nisan’dan önce yapılmasına razı olur, o seçimde herkes gibi o da boyunun ölçüsünü alır.“ (Sayın Oktay Ekşi’nin 23 ocak 2023 günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladığı YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR adlı köşe yazısını başıngıç ve sonundan aynen alınmıştır. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)

Benim üstüme vazife değil
ne düşündüğünüzü sormak,
ama bana zor gelir
aptal yerine konmak;
“Anayasa bir kimse 3.ncü kere seçilemez!” diyor,
İstisnası var;
“Eğer bu kişi
ikinci seçimini
yürütememiş ise sonuna kadar.”
nazikcesi “iyimserlik” olan bu çözüm,
-arapçası Cemilekârlık-
kabacası bence “salatalık” dır bu sözün,
anlayın artık.

“Haydin erken seçim,
kabul etmezseniz Anayasa Değişikliği’ne giderim!
Anayasa güvencesinde başörtü, türban falan...
“Ya yeterli çoğunluğu bulamazsan?”
“Ederim Meclisi fes!”
Vallahi Pes;

„İnternet’e sansür koymayı;(*)
Cumhur İttifakı başardı nihayet;
Ne özgür basın kaldı,
nede Adil Adalet!
Artık hiçkimse öğrenemiyecek;
Birinin şöförü ile videosunu,
diğerinin Man ve Malta Adaları‘ndaki cirosunu.
Seçim gelecek seçip-seçilecek,
ama hiçbir zaman bilinemiyecek;
„Seçimin hilelimi yoksa adil mi olduğunu?“
İnternet ve Sosyal Medya’ya sansür kondu,
bayram geldi böyle oldu!

Altın pahalılaşacak, Türk parasının değeri düşecek,
euro ve dolar arttıkça-artacak, enflasyon yükselecek,
korana virusü affetmeyecek acemiliğimizi-ihmalimizi,
Büyük İstanbul Depremi sallayacak her bir yanı,
sel-su-sunami ve binlerce insan kanı,
binalar çökecek, İnsanlar ölecek, yaralanacak,
işsizlik, açlık, sefalet ve hastalık artacak,
geçim zorlaşacak,
birileri para basacak ha-bire,
kalanı kurtarayım diye,
ama nafile!
Hesap günü gelince,
tüm olanlar sorulduğu zaman
sararıp-solacaklar aman!“

Benim üstüme vazife değil
ne düşündüğünüzü sormak,
ama bana zor gelir
aptal yerine konmak.

(*) Yana yatık-içeri dizeler 01.08.2020 tarihinde yazdığım HOR-HOR SENARYO (13) şiirimden alınmıştır. Giden bir yolcuya yazılan EY YOLCU! şiir dizeleri sayın Necmettin Halil Doğan’a ait DUR YOLCU(=asıl aı BİR YOLCUYA) olan şiiri ile uzaktan-yakından hiçbir akrabalığı yoktur.Güncel olması nedeni ile yinede okumanızı öneririm.