MEVLA İLE MEVLANAAmel etti inancının gereği Damlalar çağlayıp ummana döndü. Hoş görünce sevgi kaplı yüreği Verilen her mesaj insana döndü. Yorulmadı hoş görüyü bulalı Taştı kanaatte karar kılalı Muhabbet kabında sevgi olalı İçen murat aldı, sultana döndü. Hoş görü, Habib-i Ediple başlar Gönül pazarında bir başka başlar Hacı Bayram ile Hacı Bektaş’lar Hükmü hekimleşip lokmana döndü. Enginlikten kıymetlenir yüceler Hesap sorar hesap verir geceler Kendi lisanınca Hakkı heceler Kâinat-ı kebir Furkan’a döndü. Nazara verdiği güzel, bezenir Usta olan, eserine özenir Ölüm, bir manada vuslattır denir Seven, sevgiliyi seyrana döndü. Neyde nağme oldu, inler nefesi Zaman zayi etmez hoş gelir sesi Hoş görü üstüne bütün bestesi Kıtlıkta bal yüklü kervana döndü. Sevgi denen maya gizli özünde Yaratılan hoştu onun gözünde Anlayana öğüt vardı sözünde Mesnevi, divan-ı erkâna döndü. Celaleddin celallenmez derlerdi İnsan olmak idi onun tek derdi Girdiği gönülü mesut ederdi Acılar ağrılar dermana döndü. Hoş görü gösteren hoş görü bekler Anne şefkatiyle büyür bebekler Koparsan da aynı kokar çiçekler Tüttü Gözükara’m dumana döndü. Seyr ü Sefer (sh. 170) |