Şiiriniz, sade ve içten söyleyişin sesi soluğu olmuş. yürekten gelen duygular nasıl çıkmışsa o şekilde kaleme alınmış...
zaten şiirin mana ve muhteviyatının derinliği sineden kopan rengarenk duygular olasındandır...
kafiye ve hece kaygısı olmadan, duyguları dile getirebilmek, ayrı bir güzellik katmış dizelerinize..
gülmeye hasret kalır leblerim.
derken buradaki leb kelimesi farsçada lab yani dudak anlamında olup, dilimize farsçadan geçmiştir. ama tabir-i caizse, ifadenize tam da oturmuş..
sen görülmez yel oldun,
kabına sığmaz sel
biraz ahu zar, biraz intizar
yine de sen kendini koyuverme,
umut ek biraz...
dizeleriniz mana ve muhteviyatı derin ve alabildiğine ince işlenmiş bir kaneviçe gibi.. okurken haz verdi bana..
hikayesi sayfalara sığmaz, film gibi biraz... ifadeleriniz bana Kayahan'ın şarkısını hatırlattı,
Bizimkisi bir aşk hikayesi
Siyah beyaz film gibi biraz
Gözyaşı umut ve ihtiras
Bizimkisi alev gibi biraz...
Şiirinizi okurkan bani aldı maziye götürdü.. biraz hüzün biraz gözyaşı ve biraz da hasret duygularımıza tercuman oldu adeta...
Bana neleri tedai ettirdi neleri bir bilsen...
Nice güller tablolaştı gözümün önünde... Ama biri vardı ki beni yaktı ta derinden.
İşte ben de ona yazıyorum bütün türkülerimi, aşklarımı, sevdalarımı...
Sizde de böyle bir çağrışım olmuş herhalde...
Ne güzel bir dantela gibi örmüşsünüz şiirinizi....
biraz sükut dinle
sakın olma ahraz
saçlarını da yolma...
derken..
Rengarenk duygularla bahara yelken açmayı beklerken bir anda kışın ortasında kalakaldık. biraz sükut et dinle, ama ahraz olma dedikten sonra saçlarını da yolma, sonra ben bekledim devamı var mı? diye bir anda kesildi sonunu göremedim bu filmin sevgili dost...
ifadenizin sonuç bölümü olsaydı, belki bu filmdeki musikiyi yakalaya bilirdik diye düşünüyorum, sevgili dost...
Bu musikiyi yakalamak ve rengarenk bahara çıkmak ve baharı yüreklerde yaşamak dileğiyle..
sevgi ve selâmlar.