SİYAHİ ZEYTİN KEDİM
Kara Yavru kedi, ağaç dibinde
Bırakmış annesi, bitap bir halde Bastık bağrımıza, alıştı bize Üzdün bizi siyahi, zeytin kedim! Minnacık ağzına, verdik mamalar Acıktı’mı karnı, pati tırmalar Isırmaz insanı, elimi yalar Üzdün bizi siyahi, zeytin kedim.! Daha altı aylık, kıllı tosbağa Alıştık biz ona, gitmez uzağa Dinler sözümüzü, gelir kuçağa Üzdün bizi siyahi, zeytin kedim.! Düştü bir gün başı, yaş altı aylık "Feline virüs"’ ölümcül hastalık Faydasız ilaçlar, çaresiz kaldık Üzdün bizi siyahi, zeytin kedim.! Dedim kalk gidelim, bahçeye doğru Yalpa yaptı ayaklar, sağlı sollu Kalmamış takati, yetmez soluğu Üzdün bizi siyahi, zeytin kedim.! Yeşil gözleriyle, son bakış baktı Kokladı elimi, gözyaşı aktı Okşadım başını, o vedalaştı Üzdün bizi siyahi, zeytin kedim.! Ben bir dilsiz candan, çok şey öğrendim Allah’tan bizlere, emanet bildim Kendi hâl diliyle, zikrini sezdim Üzdün bizi siyahi, zeytin kedim.! Kul Ahmed-im acı, çarpıyor kalbim Yumdu gözlerini, der bitti işim Hayvan deyip geçme, candır bilmişim Üzdün bizi siyahi, zeytin kedim.! Ahmet Ali Canbaz 18/12/2022 |
Sözlerini beğeni ile okudum kalemin kavi ilhamın daim olsun,
En kalbi duygularımla esenlikler dilerim.