BU VEBALI TOPRAKLARDA -1
BU VEBALI TOPRAKLARDA
Bedenimi kaçıran zamanla Dibine kadar batmış Bir yaşamın Kavgasıyla boğuşuyorum. Sarhoşların masasına Servis edilmiş Mezeden ne farkı var ki Yudumlanmış saatlerimin, Köşeme çekilip Kabullendigim acıların Gün sayısı boğazıma dizilmişken, Dudaklarımı çöl sıcaklığı kavurur, Ve gözlerime mil çeker Karanlığım, Ardından yağmur gibi boşalır Bütün pişmanlıklarım, İki mevsimlik bir hayatın Avuçlarında küllenirken, Bu vebalı topraklarda Sevgiye hasret bir Çocukluk bıraktım. Korkularını evlat edinmek Zorunda kalan, Zamanın soğuk dişlerinden Henüz koparamadım talihsizliğimi, Yokluğa mecnun edilişimin Hükmünü kırmakla geçti ömrüm Ve ben hala, Hala sürgünüm Ismarlama vakitlerin elçisi Saatlik dilimlerin soytarısı Bir garip melodiye tutuşmuş aklım, Temiz zevklerimi Hileye sığınmış İnsanlar yüzünden Yitirdim gün, gün Ve göz doyumluğu Haylazlıklarım çalınırken, Vasıflanıp büyümeye Nasıl sığınsın ki ruhum, Yalnızlığa haczedilmişken kimliğim, Ömür biçmek Nasip olmadı ki kusurlarıma, Müebbet yemiş mahkumların Ağıtlarında yakılırken ismim, Zenginlerin ellerinde Narinleşen adaletin Oyuncağı olmakla Tükendi bütün insanlığım, Ve kırıldı düşlerim Şimdi kaçamak tatların Müşterisiyim Günahların hıçkırığı Sardığı vakit, Adresim belli O bıraktığın yerdeyim. Ve ben hala Seninle kumar oynamaya Devam ediyorum.... Nevzat TAŞKIRAN |