Yavuz sancağında garip düdük sesleri...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Harfsiz ve kelimesi düşünmek Yaradanı
İlgisizlik,her şeyden kesilmiş ilgisizlik Bilmeyiş ki en büyük ilme denk bilgisizlik... Karanlığımda nur,yeniden doğuş Sesler duymaktayım davran ve boğuş Sen bir devsin yükü ağırdır devin Kalk ayağa dimdik doğrul ve sevin... Necip Fazıl Kısakürek...
Yok olmak için sinem i yârdan geçer
Bir sılaya Ekber ilâhtayken Gönülgâhımın eriyen selvi ukdesinde Yaşım yârıma bir gölgedir Bulunur mu hiç örselenmiş kâlıpta Sen ki vaveylâsın narımda Ne çok öldük Göz en çok ben Öldüm hâyra odun muyum Leblerin leb i derunidir Bir osmanlı muzikisiyle Çalınır düdükler garibane Ateş üstünde ay yaman Ağlıyorum gözümden fer dökülür Binbir gece masallarında Masmavi gözlerin aya karşı Şems i tahireye değdi gönüller taşsak da bir gönül Kış gecesi hayrında Çalınır düdükler garibane ışığımı paralansa dilim Uşşak halısı gibiyim Bir öte bin yangındır Bu gece gönlüm sultandır Kamera uzanır Ebruli gülüşlerin Nazif bir ar ile hüsn olmuş Koşa koşa Bin gülşeni aklanan esmayla Yavuz sancağında ölmek garip düdük sesleriyle Bin ruşeni kalır Semazenlerime Gezgin imgeler... |