57
Yorum
87
Beğeni
0,0
Puan
4017
Okunma
İstanbul gibi dolambaçlı ve tepeliydi gözleri
Yağ kandilleri yanardı ıslak duvarlarında.
Dik açıdan patlatırdı sakızını
ağzının çok kenarlı köşesinde
Kendinden emin çevirirdi boynunu
inatla gelebilecek bir düşeşe karşı...
Bir insanı ikiye bölemezdi.
dolaşırdı varoşların kömür kokan sokaklarında....
Şarampole yuvarlanmadan köşeyi dönerdi
Sıfat tamlaması sözleri ...
Genzinde depremler sallanırken
paylaşırdı çatlak elleriyle kim bilir kaç soğuğu.
Rötarlı bir vapur seferi
bazen de metro geçerdi içinden,durakları değişken...
Açar kollarını bir meridyen boyu
yoksulluğuna yol olurdu bir balina soluğu.
Kim ne der diye düşünmeden
Soluk köhne bir okul dokunurdu hülyalı çöllerine.
siyah bir tahta önünde işemek isterdi altına...
Acı olan bir süre sonra, acımasa da yüreğinde...
Yetim silgi kokusunu alırdı demet demet çiçeklerden
taç yaprakları ve polenleri kadar arsız
yaprakların tutunduğu dallar kadar kırgındı yaşama...
Gündüze niyet geceye kısmet fal tutardı bakladan
çalkalanan parçalar dağılırdı boşlukta
Bir daha kim dönerdi ki ;
Bakar gibi yaptığı omuzundan geri...
Uçsuz bucaksız bir havai fişeğin renkleriydi
rengarenk parladı ve geçti.
Eksi bir fahrenheit kadardı
değer kattığı uzaklar şimdi.
Devirip gitmişti bir sepet dolusu çiçeğini...
Cümle içinde kullanmaya kıyamazdı oysa sevdiğini.
Mahallenin kedisi köpeği herkes bilirdi
bir kafiye için iptal ederdi tüm seferlerini...
Ters istikamete bekleyen yolcu olsa da limanda
Öyle gururluydu ki;
Dönüp hesabını sormazdı
kısa yoldan yapılan ucuz teşbihlerin...
Hayali bir kahveye anlam yüklemekti mutluluk
kuşkuyla zedelenmişti bir kez aklın karanlığı
Aralanan mecazın karşılığı kör de olsa
nefesi kulağındaydı hala...
Ruhu ihanete emanet olmasa da...
Bir rüzgar ki;Yanıkların izinde hatırlandı
sonra dağılıp kayboldu...
Dumana aç bir yaşamın kırık hikayesinde
alevlerin dna testi açıklandı.
Yalın ayak kaldı sevda.
Akşam trenleri dönerken evlerine
siren çığlıkları kulakları tırmaladı.
Davetkar rayların uzayıp giden boşluğunda...
Ferda Özsoy
Şiirime ses olan Sayın Mutlugil Hocama çok teşekkür ediyorum.Nefesinize yorumunuza sağlık efendim.Var olasınız..
Değerli seçki kuruluna gün seçkisinden dolayı çok teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum efendim.Değer veren yürekleriniz var olsun....
Dostlardan inciler..
*
en sondan başlamalı
efendim deyişlerinden
seçki’ye olan minnetinden
sonrasında güller içinden olmandan
tut da, şiirin yazı rengine varıncaya dek;
ahh, görsellik ki okuru ayrıca etkilemekte
ve bilirim, ruhun da senin çingene...
bu bağlamda sanki bizim de varoşlarımızın
çıkmaz sokaklarında dolaşır gibi olmuşsun
sanki Madrid sokaklarında Jose aşkına gezen
Carmen örneği
bilirsin sevilmeyi, sevmekten de en öte
dedim ya ruhun
çingene...
oysa tüm herkese açılabilen bir mahalle
hep aynı değerle
koskocaman bir çınar
ki -sevgi- dendikçe başı göğeren maviye
soylu yüreğin
zerafetini bir o kadar da al güllerin kızıllığında
bulan; iklim (mevsim) gerektirmeden
bir deniz kıyısından açılabilen bilinmez okyanuslara
çok beklendin (bilmiyorsun)
zira kast sistemine dayalı feodalitenin yıkılışını izler gibi
olmak varken seninle,
ah bu hükümsüzlük; bilmem ki nasıl desem..?
iç kanatır cinsten idi
bağbozumu düşlerin pörsümüş katarlarınca mutluluk_
he mi..?
(payıma düşer iken) yine de olsun olsun/du
hem nasıl ki yorumsallıkta kalıp da sen öyle
bulmuştun ya yolunu bir İspanyol Meyhanesi’nin...
baş döndüren dizelerin ile gel
şarkılarını söyle
evet, (şimdi hiç kuşkum yok)
_ ruhun çingene _
/ saygım ile emeğe / gün(eş)e eş güzelliğine
eyvallah olsun
мαму єχ