Mûâmma
Ne desem boş
Ne desem beyhude Bilinmez bir diyar ı gönüldür Atmak istediğim Sana kimliği hasretle Bin türkü dile getirmek istediğim Sırlar şehrinden bir elifbâsın Adı sen de son olan Nâr ı kadim çekirdeğinde Göz görmeyince Vurulmuş dizlerimde uyur bir şuur/altım Genzinden yâkılmış tüm sevgiler Utangaç bir aşk Mırmırlar döneduran hayaller Kefeni saat/imin* muammasında Bir kıyamet nuruyla kalan Hicran ile satırlarım sana Sen de bir nur ila Hazreti ışık ile hu hu *lanan Şulenin şems i hatmesi Bir bebeğe vuruldu ziyaretim Ağlarken boğazıma ukde düştü Yutarken boğazıma sen ney’sin Mevlâm Azim uşana sarılırken H/âlim yânık Gönlüm durgun Ne desem boş Ne desem beyhude... Muammasında Sûkut ilâ bir cevşen i kebire Burkulmuş bir son/bahar giysisi Gelişinle müjdelenen bir mevsimde ölüm; gönülgâhımda duvarlar askıda Azimmûşan Ve bâhr i ile utangaçlığın raksında Ve de Muammasında Gül gibi bir endamın Sır ile süs Sevdada aşk Mikâilime Bir cefâ da sur Sûphân Bessâ ... Gezgin imgeler .. |
Burkulmuş bir son/bahar giysisi
Gelişinle müjdelenen bir mevsimde
ölüm;
gönülgâhımda duvarlar askıda
Azimmûşan
Ve bâhr i ile utangaçlığın raksında
Ve de Muammasında
mükemmel bir şiirdi tebrik ederim yazan yüreği