Masumiyet karinesikarşımda siyah beyaz bir resim ayaza çalıyor mevsim… kolaydır gerçeğin üstünü örtmek çuvaldız mı yoksa İğne mi yakışır elime bilemedim // herkes kendi yarattığı gerçeğin zırhına bürünür o yüzden zordur gerçekle yüzleşmek! kolaydır kötülükleri günahı başkasına güzellikleri, iyilikleri kendimize yakıştırmak sessizliğimiz, suskunluğumuz kendi menfaatimiz bir tek harftir öfkemize uyup yola düşmemize sebep el gözünde saman çöpü filizlenecek diye beklerken gözümüzde fitne ağaçları büyütürüz farkında olmadan! riya ırmakları el topraklarında yol alıp hercai çiçekler el bahçelerinde boy verir hep kolaydır kendi seçtiğimiz renklerle el tuvaline sinsiliğin ihtişamlı resimlerini çizmek // adımıza yazılan şiirleri kendi marifetimiz sayar kıyamam dediğimiz ne varsa kötülüklerin anası ilan ederiz ayağımıza değen ilk taşla birileri kahırların koynunda çar naçar debelenirken kimsesizlerin çaresizliğinden faydalanır hep birileri ve bahane hazırdır “kader” en büyük acıları biz çekeriz ki çektiğimizi görseydi haline şükrederdi çarmıhtaki İsa!!! eyyy.. işlediği suçların cezasını kendince kesenler sakın ha bırakmayın masumiyetin karinesini elinizden(!) // mevsim ayaza çalmış ezberimde karanlık bir şiir oysa “sevgi kuşun kanadındaydı” o yüzden kalemim karanlığa karışsın istemedim! ben alıştım geçmediğim köprülere baç ödemeye! kimse üstüne alınmasın, sadece ben beni ben beni anlattım bencileyin… |
Bana ulaşın