Sevmekten vazgeçmeDurma, Sarıl hayatın kollarına, sevmekten vazgeçme Sev sevebildiğince Tabi önce bir olan Allah’ı sev Ve O’nun yarattığı her şeyi! besmele ile başla İyilik karşılasın selamin aleyküm diye seni Şımarma sevildin diye sade ve sakin ol Tepeden bakma hiç mütevazilik parayla satılmaz evlat! ama kıymetlidir! Hayatı baktır gözlerine Mesela Dareyn’i bir olgunlukta ol Hem bu dünya hem de öteki dünya için! ikisinin arasında ki bu yolda Bir var bir yok değilmisin Geceyi gözlerine yaklaştır Gündüzü hayran et kendine ağaçları ellerine dokundur Seni yedi renkli gök kuşağına götürsün Bir yıldızla konuş hayal kur Cenneti düşle Işık hiç sönmeden yansın gözlerinde doğayı yürüt peşinden, Ak benekli kuşları çiçek açan ağaçları koyunu kuzuyu Envai renkte bitkileri Yediveren gülleri, salkım salkım sallanan erguvanları çiçeğe aşina arıları hatta karıncanın öbeğine misafir ol seyrettirir kendine onları çünkü yük taşırlar her zaman yoksa meşgul olup bakmazlar sana su üstünde yüzen bir nilüfer çiçeğine merhaba de sana suyun belini nasıl tuttuğunu göstersin Hele amber kokulu fesleğene dokun okşa bir saçlarını Hemen karşılar mis kokusu ile Ve yahut bir denize uzan bir uçtan bir uca bakmanın gök yüzü kadar huzurlu olduğunu anla Suların ellerini öp Ağustos’ta buz zemheride sıcak dokunur dudakkarına Bir köy tandırında çökelikli çörek ye kokusunu sindir içine Ne çok şey var değil mi? Düşünsene çam ağacının dalına salıncak kurduğunu Ninni çalar avutur seni bebek gibi Bir yokuşu davran çık tepeye Neler sunar gözlerine gör beni dercesine Bir ağacın sırtına yaslanıp dinlen gölgesinde Ateşin gözlerine bak Yıldızlara yaklaş Gündüz güneşi gece ayı selamla Ve yahut Ay ışığında cırcır böceklerinin orkestrasını dinle Bir buğday ekili tarlada başakların hu çekişini seyret Karanlık kavuşurken yarasaların telaşını Daha hangisini söyleyim Bir bebeği kokla Gıdısını öp Gülüşüne yaklaş Bir kelebeğin renklerine bak iki kuşun aşkını seyret Ne kadar çok değil mi ? farkındamısın bilmiyorum Sev sevebildiğince Sev sevmekten vazgeçme. Leyla yıldırım |