DUALARIN EBABİL KUŞLARI
Yüzüne hüzünler sarılmış bir kadın
Ve oturmuş elinde bir makas : Hayallerini budar gibi , Saçlarını kesiyordu tek tek ... Kestiği saçları bir posete doldurup , Yüzünde acı bir ifadeyle tebessüm ediyordu . Aklı firar etmiş gibiydi sanki ! Başı bir öne , bir geri Tüm bedeniyle birlikte sallanmaktaydı kederle .. Dudağının kıyısına : Bir bıçak gibi kesen , Kan akıtıcı buruk kelimeler kaydı : Giderken hüzünlerimi de topluyorum ! Oysa bu kış için Ne de çok hayaller toplamıştım Ne de çok anılar kurutmuştum Mutluluklarımızı konserve yapıp Bir çok dualarımızı da gökyüzüne salmıştım ki Nice aminler de buluşsunlar diye .. Derin bir nefes aldı : Sözcükler iç çekişliğinde boğuldu sanki Devam edemedi , sustu ... Acıyla kıvranan bedeninde Başı bedenine ağır geldi , kalbine eğildi .. Çok geçmeden kulaklara gelen bir ses ! Sanki ebabil kuşları : Taş değil de , Semaya aminler taşıyordu , bu defa ! Ve bütün aminler kubbelerde birikip , Ezan sesleriyle çağırıyordu , davete ! Rabbim kalbe dokunuyordu : Üzülme ..! Sabır ...! der gibi ... Kadın irkildi ! İçindeki çığlık ağladı ! İçindeki çocukluk boynunu büktü ! İçindeki ümitsizlik Rabbinden utandı ! Her biri ki , büzülüp diz çöktü , Rabbine ! Önlerinde biriken ne kadar düş kırıklıkları varsa , Hepsini yapıştırarak onardılar tek tek ... İçindeki burukluk : Bilirim eskisi gibi olmaz ama Resulun ümmetiyiz Dile isyan değil , Dua yakışır ... Dize dermansız çöküşler değil , Secdeler yakışır , dedi . Umutta sessiz kalamadı , yureğine seslendi : Bak işte dinle ezanı : Hayye ales-salah , Hayye ales-salah ! ( Haydin namaza, haydin namaza ! ) Hayye alel-felah , Hayye alel-felah ! ( Haydin kurtuluşa , Haydin kurtuluşa !) O an sanki : Rab , umudu yeniden koltuk değneği yaptı Kadın oturduğu yerden doğruldu : Yüzünü gözyaşlarına değil , Abdest sularına teslim etti . Meryem GÜNGÖR |
Menzilden menzile taşır Allah
Her dem, hâl ü kârda Mübaşir Allah
Çok saygımla Şairim.
Tevekkül ve teslimiyet edalı.