0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
331
Okunma
Hüzünlerin amelesiyim.
Umutlarım fakir,
Gülümsemelerimse yamalı.
Güneşin sıcaklığında demlenen bir çayım var,
O da beklemekten soğuyor:
Bendeki zaman,
Hep dünkü vakitler olsa gerek...
Sanki zaman gardiyan olmuşta
Güneş görüş saatini bekliyor
Vaktinde doğamıyor
Yarınlardan umut bekleme der gibi
Ardından kirpiklerim sesleniyor hüznün sesiyle
Hayır diyorum kendi kendime
Lakin gücüm yetmiyor,
Olmuyor, direnemiyorum
Kırbaçlar inmeye başlıyor gözlerime
Kalbim çığlık çığlığa yankılanıyor bedenimde
Sonunda gözlerim dayanamıyor
Gözyaşlarımın elini bırakıyor istemsizce
Onlarda savunmasız, güçsüz
Küçük bir kız çocuğu gibi düşüyor hüznün kuyusuna
Kimileri topal
Kimileri ise yoğun bakımda bekliyor yastığa sinişerek
Nereye baksam
Ayağa kalkmak isteyenler de sürünüyor
Kalbimin koridorlarında..
Gövdem sanki o an küçük bir ranzaya dönüşüyor gitgide:
Alt katında topal hayallerim
Üst katında ise felçli umutlarım
Her yer büsbütün rutubet kokuyor
Vakti gelmiş olmalı ki
Bir yanımdan da ölüm kokusu gelmekte
Umudun selası okunuyor,duyuyor musun?
Artık tüm duygular ölü topraklara gebe..
Meryem Güngör
5.0
100% (4)