GÜZ YARASI
Güz yarası!
Irak mı duracaksın böyle Siyahın kalbe dokunduğu her gece, İsmini nakşetti âlem kalbime Elif’in sarayında altın yaldızlarla her dil de. Ekimin 20’sinden beri kısaldı ömrüm, Üzüntünün sebebini sorsalar Kalbim kıyılarda boğuluyor, der geçerim Sensiz geçen günleri anlatır, durur, giderim. Gönül limanından silemezsin beni, İstediğin kadar silsen de rehberinden Her aynaya baktığında ben olacağım karşında, Ebubekir’in sadakatiyle bağlı olan Bektaşi görünecek aynalarda karşında... Güz sokağında bekliyorum seni, Mevsimler değişirken bile Adını sayıklıyorum hilâl ile. Bu son güz değil ki vazgeçeyim, Sen kışım, baharım, hazanımsın Kalbimin uçmağımda alın yazımsın, Cennet’ül Bâki’de kaderim, payitahtımsın. Ey güz yarası! Kanatsız kaldım yokluğunda, Düşlerim karanlığa gömüldü Sen yoksun, Uçurtma uçuramıyorum sokağında, Kalbim siyahına büründü Sen yoksun... Ey kevser-i cihan! Sensiz bir hiçim aynalar karşısında Allah’a yakın, sana ırak Nefes alıyorum düşler sokağında. Seviyorum Seni! Muhammedi muhabbetle, Aişe annemizin kalbi gibi tertemiz olan seni Seviyorum Yusuf’un sarayında âşkla... Ekim’in 20’sinden beri kaybettim, Gönül sarayıma Zümrüdüanka ile gelen seni Son cennetimi efsunlaşmış gibi. ... LARDES SYMPRA (1.12.2022) |