HAYALET ORMANINDA
Hayalet ormanında gölgem yuttu bir devi.
Şahit oldu rüyamda, ak sakallı bir ravi. Neler ettim bilseniz! Hepsi üç - beş dakika. Hakikatler kurguyla güreşti filhakika. Kaf Dağı’na tırmandım, tam üç buçuk adımda, Bütün karını içtim, hemi de bir yudumda. Ebemkuşaklarına buluttan perde taktım, Eteğinde Neron’un meşalesini yaktım. Ateş böceklerini diziverdim hizaya, Sonrasında fırlattım, yıldız yaptım uzaya. Birkaç tabur karınca kafa tuttu ovada. Yarım nefes üfledim; uçuştular havada. Okladım kurbağanın kırkıncı bacağını, Gıdıkladım sineğin kırk arşın kucağını. Kanatlanmış çakallar çıkıverdi kovuktan. Kılıç ağaçkakandan, kalkanları tavuktan… Fareler miyavladı; tekir kedim uludu. Tefsirli mesel yazdı, yapay zekâ kel dudu. Bu hâl üzerindeyken pire yedi dilimi. Köpükten halat ile bit bağladı elimi. İtiraf! Düş ülkesi bu ormanda doğmadım, Doğar doğmaz leyleği kordonumla boğmadım. Velhasıl, mübalağa sanatıdır niyetim. Cevre hiç geçit vermez yahşi cibilliyetim. Mücella Pakdemir |