BUTİMAR’IN KALBİYLEGözyaşımda alev kokusu Tüm sesler içime bükülmüş Sesimi duyamıyorum Zamanı çiğniyorum tatsız Sindiremiyor yüreğim hasreti Geçecek zaman içinde Kabuksuz yaramsın sen Hiç geçmeyen, değişmeyen Ama hep derinleşen Yeşil fecrin soğuk ışığında Tutunuyor dilsiz acılarıma Geçmişime atılan tohumların Dikenli sarmaşıkları Akasyaların Çamların kokuları karışırken saçlarıma Butimar’ın kalbiyle uçuyorum Gözlerindeki kıyısız denizlerde Armoni hesaplarımı bozuyor Ruhumda akan nehirlerin Kimsesiz sesleri Lâl sanıyor ötüşlerini Uçuşları sakatlanan kuşlar Faklara düşüyorum imgeler ormanında Kartal tırnaklarına benzer soluğum Ciğerlerim kan revan içinde Biriktirdiğim ıslak taşları atıyorum Abiru’s-Sebil kimseler gibi Göğün mesh olmuş kuyularına Ve selamlıyor gülüşleriyle kız çocukları Sırlar okunurken Nişabur’un Babil’in kitaplarından Yağan yağmurlar semayı kurutuyor Rüzgarın sırtında zefir ağlayışlar Kirpiklerimden Yıldız çiçekleri dökülür Gece olurum gece üstüne Terütaze kalır içimdeki şairliğim Kalbimin titreyen ibresinde şehadet Ve uzanırken toprağa örtülür üstüm Hilat’im kızıl yapraklardan Davut Daşkıran |