Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
redfer
redfer
@redfer

hey bedre uçan ebabiller

22 Kasım 2022 Salı
Yorum
Şiirgram

hey bedre uçan ebabiller

10

Yorum

29

Beğeni

0,0

Puan

975

Okunma

hey bedre uçan ebabiller

hey bedre uçan ebabiller


neydi ayın kıvrımına tutulup kalan burukluk
neydi cenge adanmış ayazların derununu dolduran acı
bir teselliydi bedri sahraya düşen yağmur
göz pınarlarından inzal hüzünler ışığı
iki göz
iki ayn

neydi haşre dek şahadete hüküm giymiş yiğitler
ab-u hayat kadehindeki iksir miydi
bir mücahidin gözyaşlarıyla suladığı bir çiçek mi
bir avuç toprak mı
bir avuç kum mu
bedrin ıssız çöllerinde ıstırabı emerek büyümüş
nazenin bir gonca gül
vadinin kıyısında açmış ayın ondördü zambaklar mı

hey bedre uçan ebabiller gördünüz mü
yaralı süvariler geçerken buralardan
daruşşifalara doğru kehkeşanlardan
seherler ve sabahlar boyu şeydalanırken
şeydalanırken çöl kumları
cennet bekleyen mücahitleri gördünüz mü
öyle bir lütuf ki onlara vaat edilen
tek miskali
ali makamlarını satın alır cennetin

bir ihsan ki...
beşiği ab-ı hayat sükunetiyle süslenen
müjdeler büyür hendesesinde
öyle renkli güzellikler yansır ki güneşten
her biri ,bir hikaye anlatır bedrin çöllerinden
her şahadetle müjdelenenleri

kalbin rengi damlarken damla damla
al al nakışlar vurur ru-i zemine
sevinçtendir bil ki
yanağa düşen her güneş parıltısı
yeni madalyonlar asar boyunlara
hep bir adım önde gitti öncüler
hep bir adım önde yürüyenler
O’na doğru

*
mücahitlerin sayısı az,
amma iman ve cesaretleri sıradağlar gibiydi
istinat noktaları kainatın Sahibi idi
reisleri kainatın efendisi hz. muhammed idi (a.s.m.)
böyle bir ordu elbette
her şeyi göze alarak müşrik ordusuna karşı koymaktan
çekinmeyecek ve korkmayacaktı

resul-i ekrem
sevinç içinde, ümit dolu bir seda ile
mücahitlere şu müjdeyi verdi
yürüyün ve Allah`ın lütfü ile şad olun
işte kureyşin tek tek düşüp uzayacağı yerleri
şimdiden görür gibiyim

bu konuşma mücahitler üzerinde
derin bir tesir icra etti
heyecanlarını kat kat arttırdı.
bedir`e doğru şevkle yürümeye başladılar

islam ordusu
cuma gecesi yatsı vakti
bedir yakınına geldi
resül-i ekrem efendimiz
şu küçük tepe yakınındaki kuyu başında
bir takım bilgiler elde edeceğimizi umarım
buyurduktan sonra
hz. ali, zübeyr bin zvvam, sa`d bin ebi vakkas gibi
sahabeleri oraya gönderdi

o sırada müşriklerin sucuları
su taşıyan develeriyle birlikte kuyunun başındaydı
mücahitler onlardan bazılarını ele geçirdiler
huzura getirildiklerinde efendimiz kendilerine
bana, kureyş hakkında malumat veriniz… dedi
onlar, vallahi, şu gördüğün kum tepesinin
en yüksek, en uzak tarafındadırlar…dediler

resul-i kibriya efendimiz,
o topluluk ne kadar vardır
pek çok …diye cevap verdiler
efendimiz tekrar
onların sayıları ne olabilir
bilmiyoruz. cevabını verdiler

peygamber efendimiz
onlar her gün kaç deve kesiyorlar
bir gün 9, bir gün 10 dediler
resulullah
onlar, 950 ile 1000 kişi arasındadır… buyurdu

sonra,
içlerinde kureyş eşrafından kimler var .diye sordu
müşrik sucular kureyş ileri gelenlerinden
bir çoğunun ismini sıralayınca
resul-i ekrem ashabına dönerek şöyle buyurdu
işte mekke,
ciğerparelerini size feda etti

bedir`e vardığı gece peygamber Efendimiz,
inşallah, yarın sabah filanın vurulup düşeceği yer şurasıdır
inşallah, yarın sabah filanın vurulup düşeceği yer şurasıdır
işte şurasıdır
şurasıdır.

elini o yerlere koyarak
müşrik kureyş reislerinden her birinin
nerede katledileceğini birer birer gösterdi
hz. ömer der ki
onlardan hiçbirisi
nebiyy-i ekremin elini koyduğu yerlerin
ne ilerisinde,
ne de gerisinde vurulup düşmediler

resul-i ekrem efendimiz
karargahın nerede kurulmasının daha uygun olacağını
ashabıyla görüştü
otuz üç yaşlarında bulunan hubab bin münzir ayağa kalktı
ya resulallah..biz, harpçi kimseleriz
ben, bütün suları kapatıp,
bir tek su menbaı üzerine karargah kurmayı uygun görürüm.

ya resulallah…burası, sana
Allah`ın emrettiği,
bizim için ileri gidilmesi
geri çekilmesi caiz olmayan bir yer midir
yoksa, şahsi bir görüş neticesi,
bir harp tedbiri olarak mı seçildi.
diye sordu

resul-i kibriya
hayır…şahsi bir görüş neticesi,
bir harp tedbiri icabı olarak seçildi

bunun üzerine hubab şöyle dedi
ya resulallah …burada karargah kurmak pek muvafık değildir
siz, halkı hemen buradan kaldırınız
kureyş kavminin konacağı yerin yakınındaki
su başına gidip konalım
ben orayı bilirim.
orada suyu bol ve tatlı bir kuyu vardır

onun gerisindeki bütün kuyuları kapatalım
sonra bir havuz yapıp onu su ile dolduralım.
sonra da müşriklerle çarpışalım.
biz, susadıkça havuzumuzdan içeriz.
onlar su bulup içemezler
zor duruma düşerler

peygamber efendimiz (a.s.m.)
ey hubab, doğru olan görüş
senin işaret ettiğindir buyurarak
hemen ayağa kalktı,
mücahitler de derhal ayağa kalktılar

kureyş müşriklerinin konacakları yerin yakınındaki
suyun altına kadar gittiler
sonra
peygamber efendimizin emriyle kuyular kapatıldı
bir havuz yapılıp içerisi kuyu suyu ile dolduruldu
içine de bir kap konuldu

bu arada,
sa`d bin muaz hazretlerinin teklifi ile
resel-i ekrem için hurma dallarından
bir gölgelik ve çadır yapıldı
efendimiz, gölgeliğin altına
hz. ebu bekir`le birlikte girdi

sa`d bin muaz hazretleri de kılıcını takınıp
ashab-ı kiramdan bir kaç zatla birlikte
gölgeliğin kapısı önünde nöbet beklemeye başladı
efendimiz, bedir`e gelir gelmez ordusunu harp nizamına soktu
ordu saf ve hatlarını dikkatle kontrol etti.
sonra da her mevzideki grup için bir kumandan tayin etti

müslüman kuvvetler,
muhacirler, evsliler ve hazreçliler olmak üzere
üç kısıma ayrıldılar
her biri açtıkları kendi sancakları altında toplandı
muhacirlerin sancağını mus`ab bin umeyr,
evslilerinkini sa`d bin muaz,
hazreçlilerinkini ise hubab bin münzir hazretleri tutuyordu

efendimiz, bütün bunlardan sonra
ordusuna şu talimatı verdi
hatlarınızı bırakıp ayrılmayınız
bir yere kımıldamadan yerlerinizde sebat ediniz
ben emir vermedikçe savaşa başlamayınız
oklarınızı, düşman size yaklaşmadan kullanıp israf etmeyiniz

düşman kalkanını açtığı zaman okunuzu atınız
düşman iyice sokulunca elinizle taş atınız
daha da yaklaşırsa mızrak ve kargılarınızı kullanınız
kılıç en sonunda,
düşmanla göğüs göğüse gelindiği vakit kullanılacaktır

mücahitlerin her biri
bulunduğu yere taş yığınakları yapmıştı
müdafaa harbinde bulunacak müslümanlar için bu,
çok işe yarayacaktı
düşman bundan mahrumdu
çünkü, taarruz taktiğini uyguluyordu
hücum esnasında çok çok bir kaç taş taşıyıp atabilirlerdi...

harpten bir önceki geceydi
efendimiz, kendisi için yapılan gölgelikte idi
bütün gecesini
Kadir-i Zülcelale ibadetle geçirmişti
Rabb-i Rahimine ellerine açarak
kainatı ağlatacak kadar hazin
arz ve semaya göz yaşı döktürecek kadar tesirli
şu duasını yaptı

Allah`ım
Bana yaptığın vaadini yerine getir
Allah`ım
bu bir avuç müslüman mücahit helak olursa
artık sana yeryüzünde ibadet edecek kimse kalmaz

resul-i kibriya vakit namazlarında da
aynı duayı tekrarlıyordu
bu duayı duyan mücahitler
heyecanlarından yerlerinde duramaz hale gelmişlerdi

o sırada, müşrik ordusu da bedir mevkiine çıkıp geldi
manzara oldukça düşündürücü ve ibretliydi
birbirleriyle amansızca çarpışacak olanların çoğu akraba idi
kardeş kardeşle, baba oğulla,
dayı yeğenle kıyasıya vuruşacaktı

efendimiz de gölgelikten çıkarak,
ordusunu son bir defa dikkatle teftişten geçirdi
her şey istediği gibi düzgün ve intizamlı idi.
ne var ki, düşman sayıca ve silahça üstündü.
zahire bakılırsa, müsavi bir mücadele verilemeyecekti

mücahitler, asla ümitlerini yitirmiyor,
harbin her şeye rağmen
lehlerinde neticeleneceğine gönülden inanıyorlardı
harp adeti üzere, önce her iki taraftan
teke tek çarpışacaklar ortaya çıkacaktı

müşrikleri heyecana getirmek için
ortaya atılan amir bin hadremi
harp usulune muhalefet ederek
mücahitlere doğru bir ok attı
ok, muhacir müslümanlardan mihca hazretlerine
isabet etti
islam ordusu ilk şehidini verdi

resul-i ekrem,
mihca`, şehidlerin efendisidir… buyurarak
islamın ilk şehidini tebcil etti
mihca hazretlerinin şehadeti
havayı birdenbire elektriklendirdi
müşrik ordusundan babiaoğulları utbe ile şeybe
utbe`nin oğlu velid ortaya atılarak meydan okudular

beni neccar`dan afra isminde bahtiyar kadınının
yedi oğlu vardı ve yedisi de bedir`de bulunuyordu.
onlardan ikisi muaz ve avf ile
resulullahın şairi abdullah bin ravaha hazretleri
onlara karşı çıktılar

resul-i kibriya
bu ilk çarpışmada
ensarın müşriklerle karşılaşmasını arzu etmiyordu
müşrikler, Siz kimlersiniz diye sordular
onlar, ensardan filan ve filanız ...diye cevap verdiler
müşrikler bizim sizinle işimiz yok
biz, abdülmuttaliboğullarından,
amcalarımızın oğulları ile çarpışacağız..dediler

sonra da efendimize hitaben,
ya muhammed ..sen, bizim karşımıza
kavmimizden dengimiz olanı çıkar …diye konuştular
bunun üzerine resul-i ekrem
ensar gençlerine saflarına dönmelerini emir buyurdu
kendilerine dua etti

sonra da
kalk ya ubeyde
kalk ya hamza
kalk ya ali diye emretti

resul-i kibriya efendimizden emir üç kahraman sahabi
derhal kalkıp meydana çıktılar
miğferli oldukları için utbe onları tanıyamadı
kendinizi tanıtınız da dengimiz olup olmadığımızı bilelim
dengimiz iseniz sizinle çarpışalım.diye seslendi

üç kahraman sahabi de isim ve şöhretlerini söyleyince
müşrikler, evet, sizler bizim şerefli denklerimizsiniz,
deyip kılıçlarını sıyırdılar
hz.ubeyde bin haris, utbe bin rebia ile
hz. hamza dengi şeybe bin rabia ile
hz. ali ise velid bin utbe ile çarpışacaktı

iki taraf, cenge hazır,
kiminin ok yayı elinde
kiminin eli kılıcının kabzasında olduğu halde,
bu bahadırların vuruşmasına göz dikip
temaşaya durdular

teke tek vuruşma şimşek sür`atiyle başladı
hz. hamza ile hz. ali birer hamlede
hasımlarını yere serip öldürdüler
snra da hz. ubeyde`nin yardımına koştular
utbe`nin de işini bitirerek,
ubeyde hazretlerini alıp
resul-i kibriyanın huzuruna geldiler

ayağından yaralı, kanlar içinde olan hz. ubeyde
peygamber efendimizin huzuruna geldiğinde
ya resulallah, ben şehit miyim diye sordu
resul-i ekrem
evet, şehitsin
ve yerinin cennetü`l-firdevs olduğunu söyledi

bu müjdeyi alan ubeyde hazretleri
ayağının kesilmesini hiçe saydı
din-i islam uğrunda çektiği eza ve cefalardan dolayı
asla üzülmediğine dair güzel beyitler söyledi
yarası fazlasıyla ağır olduğundan
bedir`den dönülürken yolda vefat etti
oraya defnedildi

adamlarının birbir yere serildiğini gören müşrikleri
büyük bir dehşet sardı
birdenbire ne yapacaklarını şaşırır hale geldiler
ebu cehil onları teselli etmeye ve toparlamaya çalışıyordu

redfer

Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hey bedre uçan ebabiller Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Hey bedre uçan ebabiller şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hey bedre uçan ebabiller şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kul Seyyah
Kul Seyyah, @kul-seyyah
23.11.2022 10:43:15
Harikaydı. Bildiğim halde büyük keyif aldım. Yazan kalemi kutluyorum. Allah’ın selamı ve merhameti üzerinize olsun..
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
23.11.2022 00:41:22
Ubeyde, Hamza, Ali hazır idi
Tılsım yerde ve gökte açılmış idi
Sıyrılmış gayb perdesi açılmış idi
Allah kullarına kâfi, yeter idi

Deme Bedr i, sözlerim ağlar
Deme Bedr i gözlerim ağlar
Netice Resulullah la kesilmiş idi
Yer, gök, zaman Vahye batmış idi


Allah razı olsun Üstadım.
Çok saygımla Üstadım.
Osman Akçay
Osman Akçay, @osmanakcay
23.11.2022 00:34:57
Şiiriniz için tebrik ediyorum.
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Her daim esenlikte kalın.
Saygılarımla.
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
22.11.2022 19:56:24
K u t l u y o r u m usta kalemin susmasın
Emeğine yüreğine sağlık
_____________________________Selamlar
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
22.11.2022 15:07:59
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏
"Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah.
Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olun.
Hasbi
Hasbi, @hasbi1
22.11.2022 14:56:30
Ruhum gölgesizin yanında gözlerim müşrik üzerinde Bedirde dolaştım durdum.mısra mısra... Tebrik ediyorum ...
mercan nur
mercan nur, @mercannur1
22.11.2022 14:42:14
Canlarını hiçe sayarak, sonsuz alemin yolunda kılıç kuşanan arslanların, etten, kemikten, kudretten, güçten ve islam aşkından inşa ettikleri geçmişimizi, bize unutturmaya çalışanlara ne güzel bir hatırlatma olmuş. Yürekten kutlarım.
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
22.11.2022 14:19:05
Çok zor bir süreçten geçiyorum değerli hocam bu bağlamda detaylu yorum yapamıyorum.
Takdir-e şayan kaleminizi kutlarım.

İçten saygı selamımla
Osman NALBANT
Osman NALBANT, @osmannalbant
22.11.2022 13:22:11

*** Hey bedre uçan ebabiller *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.