ARKADAŞŞiirin hikayesini görmek için tıklayın KESİMCİ
(MÜLTEZİM VEYA SİRKAT MEMURU) İkinci Dünya Harbi süresince Devleti yöneten hükümet kadroları; Savaş ekono misine uygun iktisat politikası izlemesi sonucu ülkemiz savaşa katılmadığı halde vatandaş ekonomik sıkıntıyı tüm ağırlığı ve şiddetiyle hisseder. Hükümet, savaş e konomisin mali finansman ihtiyacını karşılamak için mevcut vergilerde artış yapar ken başta Milli Koruma Kanunu (18-Ocak/1940 tarih 3780 sayılı Kanun) olmak üze re Varlık Vergisi Kanunu (11-Kasım/1942 tarih 4305 s. Kanun), Toprak Mahsulleri Vergisi Kanunu (04-Haziran/1943 ta rih 4429 s. Kanun) uygulamaya koyar. Toprak Mahsulleri Vergisi Kanunu özünde köylünün ürettiği zirai, hayvansal ü rünlerin belirlenen oranda bir kısmın devlet adına alınmasına yönelik uygulama getirir. Bir nevi Aşar/Öşür vergisine benzer ve ayni olarak harmanda cebren top lanan vergi. Dolayısıyla bu vergi köylü ve çiftçinin el emeği ürünlerine yönelik ol duğu için, Cumhuriyetimizin kurucu önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Köy lü Milletin Efendisidir” veciz sözünün uygulamasın ortadan kaldırır. Dönemin Hü kümeti, Toprak Mahsulleri (Halk deyimiyle Aşar/Öşür) Vergisini toplamak için, Os manlı döneminde Mültezimler (Kesimci) vasıtasıyla Aşar Vergisini topladığı gibi bu vergininde ilgililerden vaktinde cebren/ metezori toplanması için “Sirkat” Me muru ve diğer personeli görevlendirir. Bu kişilerde görevi gaddarca yerine getirip köylüye anlayış göstermez. Sirkat Memuru (Mültezim/Kesimci) vatandaşın kendi malın çalmasına sebep olandır. Devlet adına köylünün ürettiği ürünün ortakçısı gibi hareket eden Kesimci (mül tezim), Sirkat Memurlar, harman yerinde adilane olmayan fevri uygula malarıyla köylüye çok çektirip canından bezdirir. Nerdeyse yaşamı zindan edecek tutum ve davranışta bulunur. Vatandaş savaş yılları süresince yaşadığı sıkıntıları, ekmeği, a şı karneyle alması ve kendi nafakası için ekip biçtiği üründen, besleyip büyüttüğü büyük ve küçükbaş hayvanlardan Kesimci (mültezim) görevlilerin aşırı derecede vergi (Pay) alınmasına hükmetmesine içten içe hiddetlenir. Vergiyi ödemeyen lerin hapisle cezalandırılmaları veya amele yevmiyesi kuruşla ifade edilirken yol yapım işinde çalıştırır. Çalışmayandan yirmi lira civarı yol verğisi alınmasına gari ban vatandaş tahammül edemeyip çileden çıkar ve bu yapılan zalimliği asla unutmaz. Özünde misafirperver oldu ğu ve devletini de çok sevdiği halde bu yok lukta devletin görevlisi Kesimcilerin aşına ortak olmasını asla istemez. Kesimcile rin köylüleri canından bezdiren cezaları, hoyratça davranış tutumu el emeği, alın teri harman çecini gizleyip saklamasına, küçükbaş hayvanlarını meradan köyüne getirememesine ve en acısı canı gibi baktığı hayvanlarını sahiplenememesine se bep olur. Kısaca Kesimciden kendi malını çalar, gizler. Devleti yönetenler ile sevgi bağının kop tuğu kara günler yaşanır. Köylü ve çiftçiler ürettiği el emeği ürünler den alınacak vergiler için zalimce uygulamayla karşılaşırken toplanan vergiler dev letin hazinenesinede yeterli katkıyı sağlamaz. Bu vergileri toplamak çok masraflı ve israfı, kaçağı ve yiyeni o kadar çok olduğu için köylüler çektiği acıyla kalır. Köylülerimizin yaşadığı bu acı günleri tarihe not etmek için “ARKADAŞ” şiirimi paylaştım. Süleyman YILDIZ (Lemos5303)
158- ARKADAŞ
Kesimci köyde ev, ağıl gezerken, Vijdansız düşmanca malı yazarken, Garip haline pişkince bakarken, Canımız yanıyor, Netcez Arkadaş. Sırtımız unuttu, yorğan yatağı, Ayağı kesince, çarık sırımı , Her öyün aşımız meşe giliği, Karnımız doymuyor, Netcez Arkadaş. Mültezim harmandan harmana gezer, Ekini, çecini, samanı yazar, Merada sürüyü sıraya dizer, Malımız gidiyor, Netcez Arkadaş. Kesimci pay alır, olmayan maldan, Ne azı görüp anlar, ne de yoktan Sirkatlar korkmaz mı?, Allah’tan, kuldan, Kanımız akmıyor, Netcez Arkadaş. Çalış çabala bedava verince, Canın çıkmadan mezara girince, Bu alemde sirkat devran sürünce, Gözüm kapanmıyor, Netcez Arkadaş. Süleyman Yıldız, acı anı yazdı, Acı çekmeyenin günü hep yaz dı, Kesimci garibin umudun kırdı, Ahımız tutmuyor, Netcez Arkadaş. Süleyman Yıldız (Lemos5303) |