Unuturum Belki Seni
Unuturum belki seni...
Unutur deniz Dalgaları kıyıda… Balıkları mavide… Kayıkları açıkta Unuturum belki seni… Unutur bahar Dağda güneş… Kırda çiçek… Dalda yaprak olmayı… Saçlarında ılık bir rüzgâr Unuturum belki seni… Unutur su Yağmur gibi yağışını… Nehir gibi akışını… Gözyaşımda yanışını Unuturum belki seni… Unutur şehir Kendine sığınan çocukları ve ıslaklığını sokakların Sabahın kör… Dilsiz… En sağır vaktinde yola düşen işçileri Uykusunda insanları… Buz kesen ayazını sabahın Unuturum belki seni… Bir adam… Ve bir kadın unuturken ayrılığın acısını Unuturum belki seni… Unutur gök Yüzünden kayıp giden yıldızları Unutur ay… Unutur dünya… Unutur Merkür Güneşin etrafında dönmeyi bir gün Geceyi… Gündüzü unutur gün Doğmayı… Batmayı… Sıcağını… Işığını unutur güneş Unuturum belki seni… Unutur dünya Başında patlayan bombaları… Silahları… Yüzünde çoğalan zehirli atıkları Ölen hava… Ölen toprak… Ölen su… Ağaçlar ve insanlar arasında Aklını kaçırıp… Kendinde güzel bir hayat olduğunu… Unutur dünya… Unutur tanrı Kendini en çok sevenleri… Kimsesizleri… Evsizleri… Ve beni… Ve seni… Unuturum belki Ha geldi ha gelecek… Ha indi ha inecek Bir yolcu durağında -yüreğim gözlerimde- beklerken seni… Gelmeyi unuturum… Beklemeyi… Gülmeyi Ne bileyim -bilerek ve isteyerek- binmeyi unuturum belki Sana koşan son dolmuşa… Trene… Otobüse… Ayaklarımın dermanı kesilir yığılırım belki yere Ne bileyim gelemez olurum işte Unuturum belki seni… Kasım 2022 |