MUAMMA
Peşinde görünmeyen lanet
Gölgende heyula denen hayalet Dönülmez yollara girdik de korkusuzca, şimdi hayat matem Sonsuz bir hasret, her geceme kasvet Kurtulmak, huzura ulaşmak Bulunmayan kumaş Doldurulmayan boşluklar, Noksan kalınmış mevzular Tonla baskıya uğramış ruhlar Parçalanmış zaman kursakta Kararmış etraf, Duraksayan yaşama naçar metotlar yoksa ne olacak diye sorgula Bulantılar varoluşsal, Abluka altındaysa duygular başlar bunalımlar Her kaybın neticesi gelmeden bakma kuramına Takılma evrenin kuralına Sanrılar beyne tuzak, bu durumda hakikate tutunmak kaçınılmaz Kafayı sıyırmak kaçmaktır kolaya Kana susamış kalem, arar benliğini satırlarda Geçerli kutsalı yok insanoğlunun, izledim vahşeti Ortadoğu’da Mahkumdum zihnimde kurduğum kurgulara Mahrumdum kendimden yıllarca Ama buldum kendimi, sustum kuytuda Atlattım tüm travmaları, şimdi neyde sıra? Dayanmak yaraladı, kapanmadı davalar Aksine daha karmaşık hale geldi, Türk mahkemeleri gibi erteleniyor sürekli, yok kesin bir karar Eskisi gibi sevmeye kavuşmakta bir vuslat Halim muamma, artık nasip deyip bakmıyorum arkama Yolumda arşınlayacağım duraklar, ve hepsinde bin bir bela Sonuna kadar gideceğim her defasında eğer kafam atarsa Hissediyorum, zuhur etmek üzere her şey, şahit rüyalar Belki de milyon kez yineledim ve yineleyeceğim az kaldı utkular |