Son ağaç
Son ağaç
Kışlarını da çok severdim O erik ağcı çardaktan sarardı Kapıyı çatıya kadar çarşaf gibi örterdi Yazın mis kokular içinde oldurdu bahçe Ağaç dalları evden eve sarkardı Bahçede her meyveden ağaç vardı Bizim emektar aralarına domates Biber filanda ekerdi Ayva en geç olgunlaşandı Son taneyi koparınca kış göz kırpardı Aynı hayatın içinde içiçe evler uzardı Üst kısmında badem ağaçları Onlar sahipsiz herkesindi Mahallenin tam ortasında ceviz ağacı Nişangah gibiydi Dev cücesiyle evlere yüksekten bakardı Akşamları mahalleli orda toplanırdı Hele yaz akşamları tam bir sefa yeri Çaylar içilir çekirdek çıtlanır Cümlenin dedikodusu yapılırdı Şehir ve zaman çöktü üstüne Artık yüksek binalardı güzel mekan Müstakil evler gecekondular Bir bir yerlerini apartmanlara bıraktı Bir eve iki üç daire iştah kabartıyordu Kimine zenginlik kimine acı getirdi Verildi bütün evler açıldı koca yollar Alan aldı satan sattı göçen göçtü Herkes şehrin bir başka köşesine Kimi başka şehirlere En şanslı o ceviz ağacı oldu Nedense imara yola gitmedi Göğe tırmanan binaların arasında Cüce bir ağaç olarak kaldı Eski evinin yerini merak edenlere Pusula oldu Coşkûnî |