PAYİTAHT'TA SEKİZ CENNET
Ne zaman senfoniler çalınsa
Zaman duruyor ruhumda Gözlerin yine geliyor karşıma, Kırdığım kalbin hançerliyor Beni her an uykumda. Payitahtın sekiz cennetinde Sen varsın, her kelime ile Nakşediyor âlem seni her dil de Gülbanglar çalıyor yüreğimde Kaybolmuş bir Aşık Maşuki gibi Savruluyorum dört bir denize... İlk cennette pişmanlığım; Hançerliyor zaman ile bedenimi, Kör kuyulara atıyorlar sessizce Yusuf’unu kaybetmiş Züleyha misali Hıçkırıklar kaplıyor bedenimi. İkinci cennette zaman duruyor sanki; Hiçbir kelime anlatamıyor bendeki seni, Seni kırgın denize attığım vakti Gönlüm karanlığa hapsoluyor Uçmağa varmaya sensiz razı olmuyor. Üçüncü cennette sol yanım kanlar içerisinde; Cenneti Firdevs kabul etmiyor beni, Seni kırdığımdan beri Vuslata dem vuruyor geceler Kor ateşlerde yandığımdan beri. Dördüncü cennette ruhum parçalanıyor; Ruhumun ışığı sönmüş gibi Makberde yatıyorum her gece, Senden uzak, senden bihaber Seni görmeden, dile gelmeden Ruhum karanlığa mahkum ediliyor her hecede. Beşinci cennette adım atacak gücüm kalmıyor; Gamzeli gülüşlerin geliyor gözlerimin önüne Kelimeler boğazımda düğümleniyor, Nefesim kesilecek gibi sanki Bedrin önünde Seni arıyorum kelimelerin gizli cennetinde. Altıncı cennete varacak mı gözlerim; Bilemiyorum, zira sensiz bir hiçim Geç de olsa anlıyorum Kaybettikten sonra fırtınalar kopuyor Yüreğimin en derin muhabbetinde... Yedinci cennette gülizarda seni bekliyorum; Masmavi bir denizin kenarında Mavi ve Kırmızı güllerle donatılmış Gönül kasabasında, Kalbin son durağında... Son cennette umudun kapısı aralanır mı? Kaybedilen Payitahtın külleri yeniden doğar mı? Umut, Elif ile Mim sarayında kalbe kor ateşi gibi düşer mi? Diyar-I Milketi Rum’da gözlerin ve gülüşlerin, Kelamların, sevinçlerin, seninle ilgili ne varsa Mavi bir gül ve bir şiirle son bulabilir mi? Yoksa ilelebet uykuya mı dalmalı, Bu gönül penceresi Kaybedecek mi seni sonsuza dek, Kaptanı olmayan bu senfoninin son gemisi... LARDES SYMPRA |