Yıldız Türküsü
İnsan yıldız misali, kainatın kandili;
İçte kor ateşi, dışta yanıksı fitili... Tutuşmuş evelden, duyulanlar bir canhıraş. Tarif etsem, görülenler hem iç hem dış savaş. Galibi, zamanı dizginleyip gem vuranmış. Ya o dört nala gidenler, nereye dayanmış? (Savaşın) Amacı unutulsa da sonuca bağlanmış. Yüzler kabuk bağlasa da içimiz dağlanmış. Dağlananın hali bağlanandan bilinmemiş. Bilenler yüz dökerken nadanlar alınmamış. Herkes birbirinden farklı, birbirine dönük, Kimisi ışıl ışılken, kimisiyse sönük. Yıldızız ki, ateşlendikçe patlayan cemal, Işır durur etrafında hayatla ideal. Yıldızız ki, ateşlendikçe çatlayan hamal, Taşır durur kabuğunda tamahla bir kaç mal. Bendeniz tam merkezinde, ne küçük ne büyük, Ne uzak ne yakın, almışım bir zamane yük. Yörüngemizde toplanmış bir dünya yükü huy, Vazgeçilmiyorsa buyur sen de döngüyü uy! Ümit ve korku ile sancılanmış bir ebet, Nice binyıl büyür nasılsa sanmış şu ümmet. Direniyordu bir ışık, ısı vermek için, Gün yüzü görmeyi umanları dermek için. Heyhat, o asrın içindeyiz; bak, hüsranlar var, Yolumuzda dolanır ziyankar hezeyanlar. Umulur ki doğarız bir gün, sökün ederek, Uyanır uyandırırız ölçüyü bilerek. (Yoksa) Bir karadelik gibi insanlık yutulurken, "And olsun", ziyamız da yiter avutulurken. Yine de ümit ile, korku ile bekleyin. Kainatımızı okuyun, "Haktır bu" deyin. Bizi tek tek takımları bölüp kayırsalar, Uymayanlarımızı yok sayıp ayırsalar, Bir yanda dönüp duran biz, bir yanda itidal, Dönen, döne dursun; yolu nizam olan abdâl. |
öğüt,sevgi ve iözlem vardı,
Hakikat vardı,
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadem ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı
düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla
.