Şaşırma benzimin yanıklığına
Güneş tüm cömertliğini bize harcar
ağaçsız duldasız coğrafyamda
O yüzden gün yanığı ellerim.
Her gün
Güneşten önce uyanırım ben
Gözlerden uzak gizli saklı
Çalışmaktan nasırlaşmış
çapa yapan orak tutan ellerim.
Her bayramda yeni esvaplar alınmadı bana
Ağzımı tatlandırmadı renkli şekerler
Hep rüyalarımı süsledi çiçekli fistan
Beyaz çorap skarpin kundura
Gerçekte şalvarımda kırk yama vardı ama
Yüreğimde kırk okka bir sevda taşıyordum solumda
Sevinçlerim kederlerim ve sevmelerim
Hepsi içimde gizli saklı
Hayata dair her şey lüks olmuş bana
Aşık olmalarım bile yasaklı.
El bebek gül bebek bir yaşantım olmadı
Sekiz kardeş bir tas çorbaya kaşık salladık
Paylaşmayı da bilirim bölüşmeyi de hakça kardeşçe.
Ve bir gün
Göz göze geldik seninle
Belki isteyerek belki de kader
Belki de tesadüf kazara
Sevdik bir birimizi dertleştik ara sıra
Bu yaşananların sonucu aşk mı sevda mı
Henüz anlayamadım.
Mutluluk bizden uzak şimdilik
Kısmet kafdağının ardında
Vuslat belki başka bahara.

Devrimî.(ilker murat çinitaş)
10.10.2022