ACININ MÜPHEM STRESİ
hangi işgüzar hükmediyor geceye ?
hangi rüzgâr sığıyor birleştirilen iki heceye ? suskuyu hangi zeban mıhlıyor gök kubbeye ? yağmur mudur gözlerden damlayan ? yoksa üzerimize çöken kambur mudur ? bir esrik vakitte atılan bir çığlığa takıldı durdu kulak akılsa bilmedi dur durak bir sarkaç gibi salındı gözden düşmeler lal olmayı yeğledim ama olmamak için çoğalmanın ipe sapa gelmez yalnızlıklarında yürüdükçe tökezledim unuttuğunu anımsatır yere düşen yapraklar her uğultu eline sıkıştırılmış bir küsurattır ateş sonrası küller üşüyor üryan eller geçit vermiyor acının müphem stresi düşlerimin artığı sorguya çekilecek zira ; aldırmıyor baktığına kafaya taktığına da |