Ardım sıra bir bırakabilsem
Ardım sıra bir bırakabilsem
Bir, bırak, lütfen Bir kez, bir kere Örneğin şöyle püfür püfür bir rüzgara kendimi Ne bileyim bir ağaç gölgesi Belki bir göl kenarı Soksam ayaklarımı kenarından Hafiften bir ürperti ensemde Güneşin batışına yürüsem. Bir yol üstü lokantasında kahvaltı Bir benzinlikte ihtiyaç molası Melemen kokularıyla Yazsam, çizsem. Bir kedi sevsem mesela ayağı kırılmamış. Su versem Mesela dilenci görmesem şaşa kalsam Şaşırsam! Rengarenk evler binalar çizsem Dokunsam onlara, ağlasam. Mutluluk düşü kursam dün gibi, yarın için. Hayıflanmasam yaşlandığıma Mesela takmasam saçlarıma dökülüyorlar diye. Acıkmasam, aldırmasam açlığıma Açlara üzülmesem, aç olmasa… Açlık! Ölüm olmasa vurulmasa zaman İnsan, hayvan Acımasam, acınmasam. Yürüsem yol boyu çıplak ayak Kuma değse toprağa bassa Diken batsa belki bir çakıl taşı Demişlikler olmasa Denmişlik! Yaşasa hayat bulsa, verse Bağışlasa Vicdanı; canı, kanı, eti olsa! At, avrat, silah Onur, gurur, yemin olsa. Para olmasa mesela Parasızlıkta Paha rafa kalksa. Eder saygı ve sevgi olsa! Namı yürüse Koşsa dağ bayır soluk soluğa pişmansız Pişman olmasa mesela Pişman! Geriye dönüp bakmasa Baksa da aldırmasa Ama arkada? Bir uçurtma uçsa Mavi göğe karışsa, bulut olsa Yağmur olsa yağsa Bir yapraktan içsem kana kana Saçlarıma rüzgâr deyse Güneş vursa Balçıkla sıvasam yaramı. Ardım sıra bir bırakabilsem Bir bırakabilsem Yüküm ağır. Yüzümün çizgileri acının ta kendisi Mutluluk düşü kurmasam Mutlu olsam! |
Yüreğinize sağlık, güzeldi.