Medeniyet
zaman susup hiza veriyor geceye
ışık durgunluğu labirent çıkmazı kaldırımın tozu yalnızlık kalıntısı toprağın nefesine zift olan yollar şakıyan köpeklerin aç ulumaları cana susuyan kalbin titremeleri ölüyor birisi sokağın başında yine saçları tel tel yalnızlık kokuyor içinden okuyor mudur besmele sönük gözleri ölmese bitecek utanmasa gök üstüne düşecek sakalları beyazlıyor vakit gece susuyor gün doğuyor sessizce derisi çekilmiş sokağın ortasında yatıyor toprak ananın kucağında insanlar kör makineler ise acele kulakları duyamıyor ölüm sesini medeniyet izin vermiyor besbelli/ölebilmesini |