Melankolik Damlalar
Zemheri güneşe özlem duyarken
Kır çiçekleri de umudun muhteşem baharını gözler, Gökyüzünün havai fişekleri eşliğinde Ufuklara âşık özgürce yüzen beyaz teknelerden Yağmurun selam getirmesini bekler Sensizken yağmurda ıslanmaktan hep korktum ben, Güneşte duran külahtaki dondurma misali Eriyecek gibi. Bu yüzden yokluğunda yağmuru, Evin şapkasına sığınıp Hayal kırıklığı delikleriyle parçalanmış Pencerelerden izledim Mermi gibi anılar hedefini on ikiden vururken Kırık boncuklar gibi verandaya çarpan yağmurun Küskündür ayak sesleri. Oysa kelebeğin kanatlarına vidalanacak kadar Küçüktü hayallerim Gönlümdeki müzik kutusunun her notasında sen varken Yağmuru suçlayamam, Uykusuz geçen gecelerin sabahında Yanaklarımdan süzülen melankolik damlalar Yastığımla muhabbet etse bile Örülen duvarları yıkmak Yüreği yaşam sunan bir göle çevirmek için Sevgi sözcükleri fısıldar her yağmur damlası, Kısa süren yolculuğunda Yağmurun gözyaşları olarak düştüğüne Yemin ediyor kahverengi ıslak saçların Ve içinde büyüttüğün öfkenin silinmediğine. Anladım, saçlarında güneş ışığı olmak çok zormuş Seğmenoğlu |