KALSIN MI MAHŞERE
adını söylemek istemiyorum
her harfin canımı yakıyor aslında . gözlerin gökyüzünün özgürlüğü mü berraklığı mı sahiden ... bir şey mi söylemek istiyor her şeye rağmen maziden ... silik adımlarla yaklaşır bir maziyi mühürlersin . bakışlarında çözülen,hissiz eksilen kalbimin nimeti misin?.. gökyüzünün mavilğinde yorulmuş olan güvercin kanatlarına. nasıl da almıştın sahi... çaresiz çığlıklarımı duyup basmıştın bağrına.. ve.. gözlerinde sûretim yoktu son kez baktığımda .. karalara bürünmüş, yastaydı yosun gözlerin ardındaki hicranda... bu zulme layık mı gördün ? soluksuz dünyanın gurbetliğine gömerek, dualadın beni bir fatihayla .. yasını tutuyorum kararttım çektim perdelerimi. yıpranmış ,avareyim gecelerin bitmek bilmez taşıyorum efkarın silsilesini.. ... gelecek mevsimler elbet. başlangıcı bahar mı olur hazan mı? bilmem ! içimde koşan rahvan atlar zamansız ve mekansız nefes nefese kalır yüreğimde bir o kadar sitem .... hiç kimsenin kimseyi tanımadığı mahşerde bitecek çilem ... söyle şimdi nasıl bu pişmanlıklar ve zorlukları . önümde Kızıldeniz’in aşamadığım Musa’dan kalan dalgaları. elbet giydirecek başıma Hâlîk,sabır tacını . hürriyet künyesini tak artık ! tahammülüm kalmadı..... (Ahiret arkadaşımın hayatından, benim kalemimden dökülenler ) Meryem Karapınar |
nice şiirlere