BIRAK BENİ DOKTOR
Kusura bakma doktor, âcil geldim,
Gördüğün gibi, hayâllerim, düşlerim, Saçım-başım, ellerim kan revan içinde, Gülüşündeki gamzelerine vurulduğum, Gözleriyle, etrafa ateş eden bir güzelin, Deli kurşunlarıyla yaralandı yüreğim, Sonra da, yaşar mıyım, ölür müyüm, Hiç düşünmeden, çalıp gitti yaralı kalbimi. Çaresi var mı bu yaranın doktor, Kabuk bağlayacak mı sizce yaralarım? Bir gün, kuruyacak mı sızan kanlarım? Yoksa hiç bitmeyecek mi nekâhatim? Güneşi doğmayan geceler boyu, Bu onmaz yaranın acısıyla, Adını mı sayıklayacağım hırsızımın? Neden susuyorsun doktor? Gönül yarasını iyileştirecek bir ilaç yok mu? Hadi, doldur şu reçetemi, Çok acıyor... Çok kanıyor içimdeki boşluk, Çok... Söylesene doktor, kalpsiz yaşanabilir mi? Ben nasıl yaşayacağım kalbim olmadan? Bir kalp nakli yapsanız bana, Şöyle en acımasızından bir katilin, Taşlaşmış kalbini taksanız bağrıma, Olmaz mı doktor? Olmaz mı? Ben de kalp ağrısı çekmesem bundan sonra. Ağlayan ağlasın... Sel olsun gözlerinden akan yaşlar, İnleyen inlesin... Hüzne boğulsun… Zühreyle beraber bütün yıldızlar. Mâtemin bestesini yapsın, Akşamlara ağıt yakan kuşlar. Varsın doğmasın güneş, Ayaza âmâde sabahlara, Umurumda olmasın ne yazar! Dünyanın feryadı figanı. Kurumuş bir yaprak gibi, Nerden eserse rüzgâr, oraya savrulayım, Yansa da dünya… Bir kalbur samanı yanmayanlardan olayım. Olmaz mı doktor? Söyle Allah aşkına, Olmaz mı? Anlaşıldı, senden fayda yok bana, Bırak beni... Bırak gideyim artık doktor, Şâfi ismi hürmetine, Çaresizlere çare Yaratan’a #aslanyılmaz#sürgünadam# |