Gökkubbe
Bir aşk var mazisi derin,
Silinmiyor yüreğimden ayak izlerin… Her yer çiçek, Terk edişin bile öyle narin… Gözlerin var umudumun yelkenleri, Dudaklarında bir esinti, Gülücüğündür gittiğim yer, Gamzelerinde mahsur bırakma beni… Hatırın var gözyaşlarıma bıraktığın, Ağlarım da, Dinmez bu fırtına öyle yıllanmış aşkın… Kapat gözlerini, Saçlarından bir tutam cennet aldım… --------------------------------- Gözleri gökyüzü kokan kadın, Saçlarını öpe öpe doyamadığım… Ve ilkbaharı; Dudaklarından tattım… Mücevherat bu aşkın meyveleri, Yakuta benzer gözyaşları, Öyle değerli gamzene değen umutlar… Ellerinin içinde uçuyor kırlangıçlar! Yitip gitmiş meğerse en güzel gülücükler, Bir çocuk kadar sade imiş hayaller… Büyükçe içimde bu keder, Kalmadı o çocuktan eser… Şimdilerde toprak kokuyor kelimeler… Ölsem ne fayda bu bedene, Zaten zor özlemek o yüzünü, Şimdilerde saklıyorum yüreğimde o hüznü… Sahte olduğunu anlamasınlar, Yoksa içi sen dolu bu bedeni yıkarlar… Öyle sessiz kalır kumrular! Ne varsa al götür, Gözlerini çizdiğim tuvalleri… Saçlarını anlattığım kelimeleri… Bir iz dahi bırakma bana, Yoksa her göç mevsimi, Umutlarımı takarım kuşların kanatlarına… Gökkuşağının altındaysan, Rengarenk çiçekler yollarım sana! Gri Atsız |