Gün gelecek
Gün gelecek, göreceksin:
Yüzündeki o sevincin Gözlerimi okşayacak... Seni henüz görmemişken Yüreğime dikilmişsen, Bakışların bir yol bulup Benimle göz-göze gelsen, Bu vüsaldan yer de titrer, Kalp şevklenir, dil de titrer... Bu ayrılık, bu hicranın Unutmayız tarihini Şahidimiz hüzün çayı... Ve o çayın sahilinde Köle gibi satıp seni Getirdiler huzuruma Senin kanlı gömleğini... Sen ölmedin, biliyordum, Bil ki, seni bunca yıldır Yüreğimde besliyordum, Her gün seni sesliyordum... Sen vilayeti bekleyen, Başlangıçta kenizleyen Kuyudaki Yusuf gibi... Bense hicran yükü çeken, Gözlerinin nuru yiten Kalbi dertli Yakup gibi... Duydum ki, eller boyunca Terketmemiş dert başını Duydum ki, yıllar boyunca Kurutmuşlar göz yaşını... Yeter ki sen uzaklardan Selamını yetir, gelsin Uçacağım sevincimden Bakünün ta sahilinden Beş yüz kırk kilometre... İşte o gün ortasından O yüz-bu yüz yollar geçen Göllerimiz kavuşacak, Gözlerimiz kavuşacak... Gün gelecek, göreceksin: Yüzündeki o sevincin Gözlerimi okşayacak... Bu vüsaldan yer de titrer, Kalp şevklenir, dil de titrer... |