An kadar oh...
Kırlangıçlar uçuyor mavi çarşafın üzerinde
Yansımaları kendilerinden şen Bir uzak bir yakın ama bir Yaşıyorluk hissi. Dalgasız kıyıların köpükleri patlıyor çıtsız Güneş et yakmada insafsız Oh... Bi dur, Bir izin ver Yoruldum.... Bi sal beni an kadar şuraya... Kendimi seveyim ayak uçlarımdan başlayarak Adımıma methiye düzsün göz kapaklarım. Yürüyeceğim yine senin çizdiğin ortada... Kırlangıçlar geçiyor mavi çarşafın üzerinden Kaldırımlarda pinekliyor martılar Terim gözümü yakıyor Saçımda takılı kurumuş yosunlar Oh diyor dudağım oh Ohh diyor na şurası ohh Bi dur Bir izin ver, yoruldum. Şu su gibi çok dalgalandırdın Anca duruldum. Bi sal beni an kadar şuraya... Kırlangıç kadar özgür değilim. Suda balık kadar yemim. Kuru yosun kadar hafif kütlem Beni taşımaktan eğik belim. An kadar durayım burada. Kırlangıçlar uçsun Sen alana kadar çerçevesinden gözlerimin. An kadar derin bir nefes alayım, Çarşafın bir kenarında elim. Güneş örtüsüzlerimi kavursun, Terim, göz yaşım kurusun, Derininden bir Ohh diyeyim. Sonra, ne istersen o olsun. 22.06.22 |
Şiir dolu bir hayat diliyorum
Saygılarımla
Ayrıca fotoğrafınız bana iğneadasını hatırlattı aynı benzer yer orada var,,tebrikler