İKİ GÖNÜL ARASI
Yağmurlarla sönmüyor, sevda denilen ateş
Nasıl da yaktı bilsen, gözlerinin karası Huyun huyuma uygun, sen olasın bana eş Sadece sende merhem, onmaz yürek yarası Kıyamam ki ben sana, biraz kendin sakınsan Değişmiyormuş sonuç, kaderinden yakınsan Mesafede nedir ki, kalben sevince insan Çok yakınmış aslında, iki gönül arası Alev saçan gözleri, bilsen nasıl bakıyor Nedense tüm acıyı, hep sevenler çekiyor Dumanı yok, külü yok, güneş gibi yakıyor O ateş yürekler de, bir Marmara çırası İnkar etmek mümkün mü, cilve, naz, edaları Ağlayarak dinledik, genç yaşta vedaları Seven herkes biliyor, tüm büyük sevdaları Karacoğlan, ey Mecnun, kimde aşkın mirası Erir gider her seven, hem de göz göre göre Veda etmişse bir de, yari sevdiği yere Ayrılık girer ise, kor yüreğe bir kere Farklı çıkar dudaktan, her yüreğin narası Görünce can, cananı, kalbi aşk diye atar Bir gün görmediği an, yüreğe hançer batar Aşık olmak içinse, sadece bakış yeter Mey sunar çünkü güzel, değil üzüm şırası Sarayım gece gündüz, uykularım kaçmasın Benim yâr dediğim de, neden beni seçmsin İşte geldik gideriz, özlem çiçek açmasın Lüzumsuz da diyor ki, ne ki şunun şurası Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
Yüreğine sağlık.
Daha güzel ve kalıcı şiirler dileğimle,
Selamlar sevgiler...