Sahipsiz Mısralar(Pek kıymetli Kübra Hanım’a) Ey vefasız sevdiğim ey beni şâd eden yâr Dinle yanık bağrımı aşk ne imiş sezde bil Bir divane misali evren de diyâr diyâr Sevgimin kudretini seyyah gibi gezde bil Arz’ın yıldırımları dertli başımda çakar Bir pınar gözyaşlarım denizler gibi akar Hangi nazar hasmına böyle bir kinle bakar Gözlerin benim olsun diye bakan gözde bil Çatma rüzgâr değmesin o nazenin kaşına Kıyameti teperim çöker ise başına Dünya da yer arama asla mezar taşına Kabrimin toprağında sere serpe düzde bil Utanırım namahrem kirletmesin izini Kes kökünden başımı incitirse dizini Yoluna sereceğim kâinat denizini İdam sehpasında ki o yalansız sözde bil Saatler dakikalar senin için bu zaman Senin için hayata ilmik atmışım inan Bir kez olsun kalbinden beni reddettiğin an Ruhum cennet olsada bedenimi güzde bil Asûde gönlüm şimdi efkârınla tarumar Neden vehmin durulmaz sanki bir çelik duvar Ah içimde biriken sana hasret duygular Kurşun sıktı yıllara çizgi çizgi yüzde bil Saki ; doldur kadehi şarap girsin kanıma Mürekkep isyan eder esrik mısralarıma Hem vallahi billâhi dinime imanıma Bir it gibi kapında sürüm sürüm ezde bil Şu dağlarda bir kızıl renge bürünmüş duvak Ne yeryüzünde neşe nede gökyüzü berrak Ey vefasız al götür artık bakışında yak Yerim yuvam cennetim o şuh bakan gözde bil Mısralarım can verdi ah ah diye sözde bil . k.a.gazioğlu |
Konu bütünlüğü uyakları falan mükemmel.
Selamlar.